Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Akılca ve ruhça kim sağlam ve güçlüyse, insanlara onun buyuracağını biliyorum artık! Kim daha yürekliyse, haklı olan da odur. Her şeyin içine tükürmekte, aldırmazlıkta en ileri gidenler, yasa koyucu olurlar. Herkesten daha gözü pek olan, herkesten daha haklıdır! Bugüne kadar böyle gelmiş, bu bundan sonra da böyle gidecek! Bu gerçeği ayırt edemeyenler kördür!"
Kim kimden hesap sorar? Mazlum zâlimden, haklı haksızdan, sömürülen sömürenden, gelen gidenden mi? Yoksa hesap sormak, sadece güçlü duruma geçmiş olanın, güçsüzü, neyin adına olursa olsun, hesaba çekmesi mi demek?
Reklam
Uyduk Beckett'e Bekledik onu Gelmedi Godot Godot gelmedi Sorduk Beckett'e Kim lan bu Godot? Samuel Beckett Suskunluğu korudu Susunca haklı çıkıyor insan Bir bok denizindeydik Umuttu Godot Godot'ydu moda!
110 syf.
10/10 puan verdi
Kitap ana karakterimiz Meursault'un annesinin ölümü ile başlıyor. Meursault annesinin öldüğünü öğrendiği gün yola çıkar ve cenaze törenine katılır. Garip olan nokta şu ki Meursault annesinin ölümüne hiç ağlamaz, üzülmez bile, olayı çok soğukkanlılıkla karşılar. Bu durum yakınındakilerin de dikkatini çeker. Kitabın ilerleyen sayfalarında anlıyoruz ki Meursault'un karakteri, mizacı böyledir. Meursault bu dünyada hiçbir şeyin bir anlamı olmadığını savunur. Ona göre annesi ha şimdi ha sonra elbette bir gün ölecekti ve bunun ne zaman olduğunun çok bi önemi yok. Hatta evlendiği kişinin kim olduğunun da bir önemi yoktur için. Çünkü ona göre şimdi iyi tanıdığı bir kişi ile ileride iyi anlaşamayabilir ve boşanma ihtimalleri de var. Bu karakteri okurken çok zevk alarak okudum. Karakteri çok garip bulsam da çoğu yerde aslında ne kadar haklı olduğunu da düşünmeden edemedim. Karakterimiz o kadar hissiz ve duygulardan yoksun ki hiçbir konuda kendini anlatmaya çabalamaz çünkü ne kadar anlatırsa anlatsın insanlar zaten onu anlamayacaktır. Kitabın sonlarına geldiğinizde karakterimiz bir cinayet işlemek zorunda kalır ve bu suçtan dolayı yargılanır. Kitap genel olarak kişinin kendine ve topluma yabancılaşması, toplumun dayattığı kurallara uymak istemeyen bir karakteri anlatıyor.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2021111,2bin okunma
Kim demişse çok haklı
"İnsan ne zaman bitiyor? Yazacak yazı bulamadığında, konuşacak konu bulamadığında ve son olarak yorulduğunda sırtını verecek bir insan bulamayınca bitiyor."
Hiç unutmam tevkifinden bir hafta önce lhsan'la beraber Halic'i sandalla geçiyorduk. Koluma hafifçe vurarak fısıl­ dadı: "Şu Süleymaniye camiinin minareleri arasına, minarelerin arasını dolduracak büyüklükte bir resim asmalı ... Bir gece, kim­ seye sezdirmeden ... Mustafa Kemal'in resmini . . . Sabahleyin, kar­ şısında Mustafa Kemal'le uyanmış bir Beyoğlu gözünün önüne geliyor mu? lşte meydan resmi dediğim zaman ben böyle bir şey düşünüyorum." lhsan'a hak vermiyor musunuz? - Haklı, evet... Nedime Hanım, Ayşe'ye gülümsedi: - Sen "Mustaf a Kemal" ismini hiç duydun mu? - Hayır efendim. Resmini de görmedin öyleyse ... - Görmedim. - Peki! Ben yarın sana bir tane yollayacağım . . . Akşam baban gelince istemeyi unutma! - Peki efendim. - Adını da öğren! Mustafa Kemal... Söyle bakalım. - Mustafa Kemal... - Aferin!
Reklam
Kim durup, üstelik anlamayacağını bile bile Anlamaya çalışacak bu varoluş sancımı.
Kurun gazetesinde yazılar yaz­dım. Mesela 27 Ocak I937’de şunları yazmışım:" Türkiye Cumhuriyeti çok haklı olduğu Hatay dava­sını ortaya atarken bunun bütün sonuçlarını düşünme­miş olduğunu kim iddia edebilir? Dava uluslararası ol­muştur. Davasında haklı olan Türkiye'dir. Artık dinleni­lecek sözün kimin ağzından çıktığına çok dikkat etmeli­dir. Türk'ün sözü, Türk'ün haklı ve yerinde sözü Türk'ün kendisidir. Ona uymamak, onu tanımamak, onu hiçe saymak, buna cesaret gösterenlerin düşünmedikleri akı­betle karşılaşacaklarına asla şüphe etmemelidir.
Içimden gelmiyor... ^-^
Benim artık bazı şeyleri idare edecek halim yok. Çoğu konuda "haklı" olmakta istemiyorum. Nasıl olacaksa öyle olsun, kim neyi hakediyorsa öyle olsun. Bazı şeyler yordu beni. Zamanında elimden geleni yapmama rağmen değmemişse, değişmemişse kıymet bilmemişse bazı insanlar, bundan sonrası için de gerek yok zorlamaya. Bir şeyler artık elimden değil, içimden gelmiyor.🥀💔
çinliler gökyüzünün gündüz değil de geceleri aslına daha yakın olduğunu düşünmüş olmalılar. gündüzleri gökyüzü sürekli değiştiğinden ona güvenememişler. sabah kızıl, öğlen mavi, akşam yeniden kızıl. kapalı günlerdeyse gri. fakat geceleri hep kara. ayrıca çinliler gece yıldızlara bakarak tahminde bulundukları için gece göğü onlar için daha anlamlı olmalı. şimdi düşününce ne kadar haklı olduklarını anlıyorum. kara ve karanlık gökyüzü gerçeğe daha yakın. gündüzleri güneş güçlü ışığıyla uzayın asıl halini gizliyor şimdi bile uzay gözlemi dağların derinliklerindeki gözlem evlerinde geceleri yapılıyor.
Reklam
Zulüm affedilemez; hafifletici koşulları olamaz. Acımasızlıkla geçmişi dengelemek veya haklı çıkarmak imkansızdır. Zulüm, geleceği daha da büyük bir vahşete hazırlar. Suçu kendi başına işliyor - bu barbarca bir ilkel ensest biçimidir. Kim zulmederse, gelecek nesillerde de zulmü besler.
bugün dünyanın bütün çocukları dışarıdaydı. kim bilir hangi haklı sebeplerle çığlık atan, ağlayan, birbirini kovalayan, tepinen yüzlerce deli cüce.
HERKES AKIL HOCASI
O kadar bıkmış durumdayım ki etrafımda kim akıl vermeye çalışıyorsa, hiçbirine cevap verme isteği duymıyorum. Haklı veya haksızsın demek bile istemiyorum çünkü tahammülüm yok
Faust kesinlikle haklı. Kavramak istediğimiz hakikati bulabiliyor muyuz ki?
WAGNER Ama ya dünya! İnsanın yüreği ve beyni! Az da olsa kavramak ister bunları kişi. FAUST Evet, kavramak denilen neyse! Kim bilebilir hakikati? Az da olsa dünyayı kavramış olanlar, Saflıkla, taşan yüreğini saklamayanlar, Halka duygusunu ve bilgisini açıklayanlar, Çarmıha gerilmiş ve yakılmışlardır ezelden beri. Lütfen dostum, artık gece yarısı, Keselim şimdilik bu konuşmamızı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.