Tanzimat dönemi Fransızcaya çok önem verildiği için, Osmanlı Dönemi’nde zengin aileler Fransızca öğretmeleri için eve mürebbiye alırlarmış. Mürebbiye, bir evde yatılı olarak ve aylıkla çalışan, evin çocuğunun ya da çocuklarının bakımı ve eğitimiyle özel olarak görevlendirilmiş olan, görgülü, bilgili kadın demektir. Fakat mürebbiyemiz o mürebbiyelerden değil. Fransa'da kötü yollardan para kazanan Matmazel Anjel'in bir şekilde yolu İstanbul’a düşer. Aşığından tekmeyi yiyince Dehri Efendi’nin konağında namuslu bir kız imajıyla mürebbiyelik yapmaya başlar. Fakat Anjel rahat durmaz, kısa sürede konaktaki erkekleri parmağında oynatır, aile arasında (evin küçük beyi, damat, amca) aşk üçgeni yaşanır. Ev halkı birbirine düşer. Acaba kim kazanacak? Sürpriz sonlu :)
Hüseyin Rahmi’nin dilini seviyorum. Nükteli sözler, komik şiveler, yanlış anlaşılmayla komik hale gelen diyaloglar kullanması kitabı keyifli hale getiriyor. Batılılaşmanın yanlış anlaşılmasının toplum üzerinde doğurduğu sonuçları iğneleyici ve eğlenceli bir dille anlatmış. Beğenerek okudum tavsiye ederim.