Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Söyle bana kadim dost, bu yara kimden kaldı? Unuttu ki sahibi kalbimde yetim kaldı..
ABDURRAHMAN'IN KALBE DOKUNMASIDIR (4) döndüğüm o boşluğu kalbim bildim Abdurrahman - İntifasını kaybetmiş kuşların tesellisidir dünya Saçlarından asılmış rüzgar medeniyetleri.... Koşmayan atların varlığı gibi depreşen naz Yaşamaktan ezberlenmiş bir kitap gibi Yazgıdan geçirir
Reklam
Keman
 KEMAN Derin bir uykudan uyanır gibiydim. Gözlerimi açmadan evvel iyice kendime gelmeyi bekledim. Etrafa bakındım. Bulunduğum yer tanıdık değildi. Neredeydim? Ne olmuştu bana? Bir türlü çözemiyordum. Yattığım yatağın hemen yanı başında bulunan pencere bir koruluğa bakıyordu.  Ama ne ev ne de bu koruluk bana aşinaydı. Karnıma bir sancı girince
Garipsediğim bu dünyada, içimde kırılmamış tek bir pencere kalmamışken, onarılmaya ihtiyaç duyduğum zamanlar oldu. Onarılmak ve hiçbir suç işlemediğim halde 19. Yüzyıl Amerikasında bir siyahiymişim gibi bağışlanmak istedim. Kimden ve neden, bilmiyorum. Tuhaftır ki tam da böyle bir anda dünyaya alışmadığım, alışamayacağım düşüncesiyle uzak ve bilmediğim yerlere gitme özlemiyle dolup taştım. Yalnızdım ve neredeyse kimsesizdim. Bir başına ve aylak da denilebilirdi. Gitmek, artık gidilebilecek yer kalmayıncaya dek süren bir arzudur. Giderken, bunu siz de hissedersiniz. 72. Enlemde Grönland Kuzey buz Denizinde yalnızdım. En güneyde Afrika Cape of Good Hope'da da yalnızdım. Sonra birgün, ki bu görece olarak uzun sayılabilecek bir zaman, yaklaşık 5 yıl, içimdeki taşlar yerinden oynamaya başladı yeniden. Dengeler değişti. Değişmek istedi. Birileri dokunmaya başladı. Birileri dengeleri değiştirmeye karar vermişti. Buna karar verirken ürkek ve çekingendi. Kararsızdı. Belki biraz da korkmuştu. Neden olmasın dedi? Soru sormayı öğrenmiş bir çocuk telaşı vardı muhtemelen üzerinde. Neden olmasın?Ben, neden olmasın dediği yerde eve ekmek götürmek istedim. Saksıda çiçek büyütmek istedim. Çocuk sesleri ve şen kahkahalar duymak istedim. Şimdi Ahmet Arif'in durduğu yerde duruyorum. "Bir umudum sende. Anlıyor musun?"
•Gizem
•Gizem
~Burdan tüm erkeklere sesleniyorum.~
Hani sizin o hep kullandığınız kadınlar var ya, hani sizin o hiç acımadığınız, hani köle gibi kullandığınız, hani hep aldattığınız, hep darp ettiğiniz o kadınlar varya gün gelecek onlara yaptıklarınızdan pişman olacaksınız. Herkesi karşınıza alın ama kendi sevdiğiniz kadından vazgeçmeyin. Onlara sahip çıkın, gerçekten sahip çıkın elini tutun, sarılın, gezin, dolaşın ama onları kötülemeyin, onları aldatmayın onlar kullanılacak insanlar değiller, onlar oyuncak değildir, gerçekten bir ilişkiyi sürdüremiyorsan milletin karısıyla, kızıyla oynama milletin namusu senin 5 dakikalık zevkin için değildir. Bir kadın için namus çok önemlidir. Egerki gerçekten sen erkeksen ve namusluysan hiç bir kadınla oynamicaksın. Kullanmicaksın çünkü onlar gece üçe dörde kadar ağlayan insanlardır. Onlar gece üçte yastığa koyduklarında başını gözyaşlarına boğuluyorlar. Keşke o yastığın ağzı olsada konuşsa keşke o gecelerin sesi olsada bağırsa kadınlar ne yaparsa yapsın siz onları hep haksız çıkarırsınız siz erkekler haksız değil kadınlar haksız öylemi hiç kendinizi haksız çıkarmadınız şimdiye kadar kadınlar hangi konuda haksız? Onların gelecekleriyle gül gibi ilan hayatlarını dikene çevirmiceksiniz yapamıyorsan bir kadınla söz vermeyeceksin . bu tüm erkeklere geçerlidir biraz kıskanın ya kimden biliyor musunuz hz. Züleyhadan hz. Yusuftan örnek alında kıskanın öyle sahip çıkın birbirinize, öyle sevin birbirinizi ilişki evlilik çocuk oyuncağı değil ona göre...
İçimde bi duyduğum Kendi ses ler im vardı Sonra bütün hepsi karıştı ! Tanıdığım tanımadığım !
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.