Nasıl Yalnız Kalmak İstiyordum, Bilseniz
Yalnız kalmak istiyordum ama bahsettiğim öyle bir yalnızlık ki tamamen, alışılmadık bir biçimde yalnız kalmaktan bahsediyorum. Sizin aklınıza ilk gelen şekliyle, sadece insanlardan uzaklaşmak değil, kendi kendimden de uzaklaştığım ve kendi kendimi dışarıdan, bir yabancı gibi seyrettiğim bir hali
Bir oda tuttum başka şehirde
Orada unuttum kimdim ben, kimle yaşadım, kimle konuştum senelerce
Sildiğim hafızamı, temizlediğim bedenimi, arıttığım ruhumu kaybettim
Herkesin bilmezden geldiği bir mayıs kaldı sadece benden geriye
Her sabah uyandığında aynaya bak ve kendine şunları söyle ben kimdim kime bulaştım benim vasfım var mı yok mu ben olmadan da işler yürür ama bana acıyorlar de ve lütfen sonra yüzünü yıka kırmızı ruj sana hiç yakışmıyor dünden kalma makyajınla topluluk önüne çıkma. Bendende bir şeyler öğrenmiş olursun. Deodorant kullan mesela tek tek uzun uzun sana hepsini anlatacağım canım yaaa
“Kafama bir sürü soru doluşurdu: Ben kimdim? Babam kimdi? Ömrüm hayvan pisliği temizlemekle, başınım üstünde testi taşımakla, hamur yoğurup ekmek pişirmekle mi geçecekti?”
Kimseye bağlı olmadığım gibi, kimseyle ilgim de yoktu. ‘Çıkış yolum serbestti’ ve ölümüme yas tutacak kimsem yoktu. Görünümüm iğrenç, cüssem devasaydı. Neydi bunların anlamı? Ben kimdim? Ben neydim? Nereden gelmiştim? Kaderim neydi? Bu sorular zihnimi sık sık bulandırıyor, bense yanıtlarını bulamıyordum.