Gönlündeki yer tutulmuştu.. (Levin) İçimde mekan tutan da kimdir? (Ahmet Aslan)
Levin kuşkularının çözümünün, bunu henüz bilmese de ruhunda hazır bulunduğunu sezerek “İyi ama beni kuşkuya düşüren ne?” –dedi kendi kendine. “Evet, Tanrı’nın açık ve kesin tek belirtisi, vahiy yoluyla dünyaya bildirilen, benim hem içimde hissettiğim, hem de itiraf etmek konusunda kendiliğimden katılmadığım, ama kilise adı verilen tek bir inananlar topluluğu halinde diğer insanlarla istesem de istemesem de bir araya geldiğim iyilik yasalarıdır. Peki ama ya Yahudiler, Müslümanlar, Konfüsyüsçüler, Budistler kimdir? –diye kendisine tehlikeli görünen soruyu sordu.– Yüz milyonlarca insan, hayata anlam veren bu en büyük nimetten yoksun mu yoksa? –Düşünceye daldı, ama hemen kendi kendisini düzeltti.– “İyi de ben neyi soruyorum? –dedi kendi kendine.– İnsanlığın tüm farklı inançlarının Tanrı’yla ilişkisini soruyorum. Bütün bu dumanlı noktalarıyla tüm dünya için Tanrı’nın genel anlamda ortaya çıkışını soruyorum. Ben ne yapıyorum? Akılla anlaşılmayan bir bilgi şahsen bana, benim yüreğime hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde verildi, bense ısrarla bu bilgiyi akıl ve sözlerle ifade etmek istiyorum.
Sayfa 1943 - Pdf
Reklam
Tolstoy Kimdir?
Lev Nikolayeviç Tolstoy, 9 Eylül 1828 yılında aile mülkü Yasnaya Polyana'da, bir toprak soylusunun oğlu olarak dünyaya geldi. Erken yaşlarda annesini ve babasını kaybedince, halası Alexandra Osten-Saken tarafından büyütüldü. Kazan'da başladığı üniversite eğitiminde aradığını bulamayan Tolstoy, Yasnaya Polyana'ya döndü. İlk eseri Çocukluk 1852'de yayımlandı. 1854'te Kırım Savaşı'na katıldı. 1862'de Sofya Andreyevna Behrs'le evlendi. 1863'te yazmaya başladığı Savaş ve Barış'ı 1869'da tamamladı. Bu romanı Anna Karenina, Ivan İlyiç'in Ölümü ve Kroyçer Sonat izledi. Kiliseye ağır eleştiriler yönelttiği Diriliş 1899'da yayımlanınca Rus Ortodoks Kilisesi'nden aforoz edildi. Günlerini ahlak, din, toplum üzerine düşünerek ve yazarak geçiren Tolstoy, Ruslar için sadece bir yazar değil, ruhani bir liderdi. Bir köylü gibi yaşadı ve eserlerinin gelirini de köylülere bıraktı. Mülkiyet konusundaki fikirleri nedeniyle karısıyla ters düşüp 1910 sonbaharında evi terk etti. 7 Kasım 1910'da sabaha karşı Astapovo İstasyonu'nda, 82 yaşında gözlerini kapadığında Savaş ve Barış'ın, Anna Karenina'nın ölümsüz yazarı değil, Avrupa'yı bile kasıp kavuran bir hareketin, Tolstoyculuğun peygamberiydi.
Sayfa 3
İnsanlarda özellikle de tanımadığı insanlarda her zaman iyi şeyler olduğunu varsayardı. Şimdi de kim kimdir, aralarındaki ilişki nedir, nasıl insanlardır diye tahmin yürütürken onlara en iyi ve en şaşılacak karakterleri uygun görüyor ve onları gözlemlerken bunlara dair ipuçları bulmaya çalışıyordu.
Sayfa 299 - I.CiltKitabı okudu
“İyi ama beni kuşkuya düşüren ne?” –dedi kendi kendine. “Evet, Tanrı’nın açık ve kesin tek belirtisi, vahiy yoluyla dünyaya bildirilen, benim hem içimde hissettiğim, hem de itiraf etmek konusunda kendiliğimden katılmadığım, ama kilise adı verilen tek bir inananlar topluluğu halinde diğer insanlarla istesem de istemesem de bir araya geldiğim iyilik yasalarıdır. Peki ama ya Yahudiler, Müslümanlar, Konfüsyüsçüler, Budistler kimdir? –diye kendisine tehlikeli görünen soruyu sordu.– Yüz milyonlarca insan, hayata anlam veren bu en büyük nimetten yoksun mu yoksa? –Düşünceye daldı, ama hemen kendi kendisini düzeltti.– “İyi de ben neyi soruyorum? –dedi kendi kendine.– İnsanlığın tüm farklı inançlarının Tanrı’yla ilişkisini soruyorum. Bütün bu dumanlı noktalarıyla tüm dünya için Tanrı’nın genel anlamda ortaya çıkışını soruyorum. Ben ne yapıyorum? Akılla anlaşılmayan bir bilgi şahsen bana, benim yüreğime hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde verildi, bense ısrarla bu bilgiyi akıl ve sözlerle ifade etmek istiyorum.
-...Gelişmişlik neye diyoruz? Kimdir gelişmiş olan? İngilizler mi? Fransızlar mı? Almanlar mı? Bu uluslardan hangisi ötekini etkisi altına alacak? ... -Bence gerçek gelişmiş olan ağır basar her zaman, dedi
Reklam
19 öğeden 11 ile 19 arasındakiler gösteriliyor.