Kuran'dan Ayetler - 398 (Yasin Suresi)
﴾60-61﴿ Ey Âdemoğulları! Size “Şeytana kulluk etmeyin, o sizin için apaçık bir düşmandır; bana kulluk edin, doğru yol budur” dememiş miydim? ﴾62﴿ Nitekim o şeytan sizden nice nesilleri saptırdı. Hiç aklınızı kullanmıyor muydunuz! ﴾63﴿ İşte size bildirilen cehennem bu! ﴾64﴿ İnkârcılıkta ısrar etmenize karşılık girin oraya! ﴾65﴿ O gün onların ağızlarını mühürleriz; yapmış olduklarını elleri bize anlatır, ayakları da tanıklık eder. ﴾66﴿ Dilesek (dünyada da) gözlerini büsbütün kör ederdik de yolu bulmak için çabalayıp dururlardı; ama o takdirde nasıl görebileceklerdi ki? ﴾67﴿ Yine dilesek oldukları yerde onların mahiyetlerini değiştirirdik de (taş gibi) artık ne ileri gidebilirler ne de geri dönebilirlerdi. ﴾68﴿ Kime uzun ömür verirsek onu yaratılış çizgisinde tersine çeviririz. Hiç düşünmezler mi!
SOSYAL YÜZSÜZLÜK  Bir milletin dertlerini açık yürek ve iyi niyetle konuşmak varken, eksiklerle yanlışları yurtseverlik duyguları içinde tenkid etmek dururken her konuyu, her çareyi yalnız kendisi bilirmiş gibi tavır takınıp da kendisi gibi düşünmeyenlere hınçla, kinle saldıran, iftira atan o türedi yok mu, işte vatan haini, millet düşmanı
Reklam
Lâlenin derdine, yanışına ortak idim. Hayatın kalbini açıp görmüştüm. Şevkin ince sırrını bilmem kime söyledim. Zira yalnızdım ve yalnızca terennüm ettim.
Problem Allah'ın varlığı veya yokluğu problemi değildir. Hatta, Allah'ın kâinatın sahibi olup olmadığı problemi de değildir. Problem tamamen kime, ne kadar ve nasıl kulluk 8itaat ve uyma) edileceği problemidir.
Hakk’ı tanımak gerek.Kime kulluk ettiğini bilmeli insan.Rabbini sevmeli ki… Yüreğinde ondan gayrı hiçbir sevgi kalmamalı.
Sayfa 101Kitabı okudu
Burada Hz. İbrahim’in huşu ve yakarmalarla dolu duasının her bölümünde “Rabbimiz” ya da “Rabbim” sözcüğünü tekrarlayışına değinmeden geçemeyeceğiz. Çünkü onun sözleri ile yüce Allah’ın hem kendisinin, hem de kendisinden sonra çocuklarının Rabbi olduğunu ifade etmesi özel bir anlam taşımaktadır… Hz. İbrahim, yüce Allah’ı ilahlık sıfatı ile değil de Rabblık sıfatı ile anıyor. Çünkü Allah’ın ilahlığı, cahiliye toplumlarında -özellikle Arap cahiliyesinde- pek fazla tartışma konusu edilmezdi. Sürekli tartışma konusu olan Rabblik meselesidir. Dünya hayatında kime itaat edileceği, kime boyun eğileceği, yani kime kulluk edileceği meselesidir. Bu mesele insan hayatında büyük etkisi olan pratik ve reel bir meseledir. Bu aynı zamanda realite dünyasında İslâm ile cahiliye, tevhid ile şirk arasında bir yol ayrımıdır. Buna göre insanlar ya Allah’a boyun eğecekler, o zaman Rabbleri Allah olacaktır, ya da başkasına boyun eğecekler, o zaman da Rabbleri başkası olacaktır. Tevhid ile şirk, İslâm ile cahiliye arasında pratik hayattaki yolların ayrılış noktası burasıdır. İşte Kur’an Arap müşriklerine ataları İbrahim’in Rabblık meselesi ağırlıklı duasını sunarken, bu duanın anlamı ile açıkça çeliştiklerine, ona muhalefet ettiklerine dikkatlerini çekiyordu.
Reklam
230 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.