Anneler yaratılmışların en güzelidir.
.
-Bir insanı,
en çok annesi sever gerisi yalan.
Bir insanın adını,
en güzel annesi söyler gerisi yavan.-
.
-Bütün sevgileri topladım, bir anne sevgisi etmedi.-
.
Annemin gülüşünü,
merhem diye yıllarca sürdüm yüzümdeki acılara.-
.
Teri gül, teni gül Annem…!
Seni ne çooook severim…!
Bir gülüşüne güneşi kurban ederim…!
.
Annem…!
karnını yurt bildiğim, memesinde rızık bulduğum
ben şimdi kime acıkacağım,
kime susayacağım.
yamacında mutlu olduğum, şimdi kime sığınacağım,
kime öptüreceğim yaralarımı,
nerede şifa arayacağım.
.
-Hiçbir yokluk, anne yokluğuyla boy ölçüşemez.-
"Doğrusu, bizler bugün canlılığın nerede bulunduğunu, ne olduğunu, nasıl adlandırıldığını bile bilmiyoruz. Elimizden kitaplarımızı alsanız bir anda ne yapacağımızı şaşırır kalırız; ne yapacağımızı, kime sığınacağımızı, neye tutunacağımızı, neyi seveceğimizi, neden nefret edeceğimizi, neye saygı duyacağımızı, neyi aşağılayacağımızı bilemeyiz. İnsan olmak, gerçek insan, etiyle kemiğiyle insan olmak bile ağır gelir bize. Utanırız bundan, insan olmayı yüz karası sayarız, benzeri olmayan toplumsal birtakım insanlar olmak için çabalarız. Ölü doğmuş insanlarız biz ve uzun zamandır canlı babaların çocukları değiliz, giderek daha çok hoşlanıyoruz böyle doğmuş olmaktan. Zevk duyuyoruz bundan. Çok yakın bir gelecekte bir şekilde düşüncelerden doğmanın yolunu bulacağız.”
Kimsenin kimseye tahammülü kalmadı artık. Artık zaman eskisi gibi ‘huzur’ solumuyor.Artık insanlar birbirlerini sevmiyor.Birbirleriyle değil, yalnız başına huzurlu olmak istiyorlar.Çekemiyor kimse kimseyi.’Sensiz yaşayamam’ dediklerinden uzakta yaşamak istiyorlar artık. Sevgi bitti,sözler tükendi.Gözler yalan bakmaya,diller zehir solumaya başladı. Kime inanılacak, kime güvenilecek kimse bilmiyor.Herkes suçu bir başkasına atıyor.Ne ölüm bizi kurtarıyor, ne yaşamak bizi mutlandırıyor cehenneme çevirdiğimiz bu dünyada.Konuşmaktan çok, ‘susmak’ ifade ediyor her şeyi.Sevmek, artık herkese değil, daha çok hak edene yakıştırılıyor.