Zaman
Düşündüm de, Ne olur 6 ayda? 1 yılda ne olur en çok? 10 yıl olur mu yeterli? Yada 50 yıl 1 gün gibi geçer mi? Bazen 1 an yeterli olur, Düşündüm de. Mesele zaman değil belli ki. 6 günde kurulan bir dünya bu! Yalanlarla kurulan bir dünya. Kimi için çok erken Uyuyabilir o. Derken, Kimileri hep geç kalmış belli ki.
En bağışlanmaz yanın bu işte: gücün var ve hükmetmek istemiyorsun. • Aslanın sesi eksik bende, herkese emretmek için. - En sessiz sözcüklerdir fırtınayı getiren. Güvercin adımlarıyla gelen düşünceler yönlendirir dünyayı. Çok fazla uçtum geleceğin içine: bir korku düştü içime. Geriye uçtum bunun üzerine, yuvama doğru ve giderek artan bir aceleyle:
Reklam
Thomas Bernhard Söyleşisi :
 Söyleşi Edebiyat Kültür Sanat
Şiir Sanatı, Mutlu olma Sanatı, Komedi Sanatı
_Lord Byron_ _Ey güzel okur! Bir kez burnunu uzattığın bu sayfaların içinden bir daha çıkamayacağına ant içerim! _Tabuttaki ceset gibi yalnızdım. Yalnızdım bir bulut gibi. Yalnızlık dediğim haremindeki sultanınkidir. Mağarasındaki bir münzevinin değil. Hava saydam, gök mavi ve toprak kıvançlıyken, görünmekten hoşlanmayan, çatık kaşlı bulut gibi
Diyalektik 2 – Şeref, Bilgelik, Sanat
*_Düşünce_ _Buda: Her şey düşüncedir. Ne düşünüyorsak o oluruz. Bize düşüncelerimiz şekil verir. Hepimiz düşüncelerimizden doğarız. Bu dünyayı yaratan, zihnimizdir. Bu dünyayı bir hava kabarcığı, bir serap gibi düşün. Dünyayı böyle gören kişiyi ölüm görmez. Biz, içselliğimizin meyvesiyiz. İçimizde ne varsa biz oyuz. Bizi biz yapan zihnimizdir.
Çok fazla uçtum geleceğin içine: bir korku düştü içime. Geriye uçtum bunun üzerine, yuvama doğru ve giderek artan bir aceleyle: böylece size vardım, şimdinin insanları! Sahiden, asıl yüzlerinizden daha iyi bir maske taşıyamazdınız, siz şimdinin insanları! Geziniyorum bu halkın arasında ve açık tutuyorum gözlerimi: daha küçük olmuşlar ve gitgide daha da küçülüyorlar. Ve içlerinden kimileri, ileriye yürüyüp geriye bakıyor tutulmuş boynuyla. İçlerinden bazıları ‘istiyor’, ama çoğunluğu sadece isteniyor. İçlerinden bazıları ‘sahici’, ama çoğunluğu sadece kötü oyuncu. Bilmeden oyuncu olanlar var aralarında ve istemeden oyuncu olanlar, hep enderdir sahici olanlar, özellikle de sahici oyuncular. Aslında çoğunlukla tek bir şeyi isterler saflık içinde, kimsenin kendilerine acı çektirmemesini. Bu yüzden herkesten erken davranıp, iyilik yapmak isterler herkese. Oysa korkaklıktır bu: adına ‘erdem’ denilse bile. Kendinize tahammülünüz yok ve kendinizi yeterince sevmiyorsunuz: şimdi çevrenizdekileri sevgiye ayartmak ve onun yanılgısıyla kendinizi yaldızlamak istiyorsunuz. Kendinizden iyi söz edilmesini istediğinizde bir şahit çağırıyorsunuz kendinize; ve onu hakkınızda iyi şeyler düşünmesi için ayarttığınızda, siz de iyi şeyler düşünüyorsunuz kendiniz hakkında! İnsanlarla ilişki bozar insanın karakterini, özellikle de, yoksa bir karakteri! İnsan vardır kendisini aradığı için gider komşusuna; insan vardır komşusuna gidip kaybetmek ister kendini. Kendinize duyduğunuz kötü sevgi bir zindana dönüştürür kimsesizliğinizi. Ama işte bu, vasatlıktır: ölçülülük dense de adına
Reklam
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.