Gittiğim yeri beğenmemek bahaneydi, asıl yara içeride bir yerdeydi. "Beni bu yabancı yerde tek başıma bırakma, sen de yanıma gel lütfen!" diyebileceğim kimse kalmamıştı hayatımda. Ben hâlâ sorunları başka yerlerde arama derdindeydim.
Roark vs Wynand
"Sizden iltifat da istemedim, bana acımanızı da istemedim." "İstediğiniz şeyi yapamam." "Ne istediğimi sanıyorsunuz?" "Sizi tokatlamamı." "Neden yapmıyorsunuz?" "Hissetmediğim bir öfkeyi hissediyormuş gibi davranamam," dedi Roark."Bu acıma değil. Yapabileceğim şeylerin en
Reklam
"Bütün bunları neden mi yaptım?" "Evet." "Güç, Dominique. Baştan beri, tek istediğim şey. Dünyada istediğimi yaptıramayacağım hiç kimse bulunmadığını bilme ihtiyacı. Canım ne isterse. Çökertemediğim adam, beni yok eder. Ama yıllar içinde, ne kadar güvende olduğumu öğrendim. Onur kavramım olmadığı için, hayatta bir şeylerden yoksun kaldığım söyleniyor. Ama yoksun kaldığım şey pek de büyük sayılmaz. Çünkü benim yoksun kaldığım, zaten yok."
İnsanlar başkalarına acımayı severler, biliyorsun. Herkes sever. Böylece kendi hayatımızın kıymetini anlamaktan, iyi ki ben de öyle değilim demekten memnuniyet duyarız. İnsanlar çok fazla mutlu hikaye ya da mutlu son görürse hayatlarından şikayet etmeye, daha fazlasını istemeye başlayabilir. Bunu kimse istemez değil mi?
Ben de 3 yıl 4 ay önce acılaştım, huysuzlaştım, hiçbir şeyi beğenmez oldum. Para kazanamayacağımı, insanları sevemeyeceğimi anlayınca uzaklara gittim. Kimse beni bulamasın diye.
Kalbimi kıran adam için bir mesaj. Asla sevmemem gereken adam için bir mesaj. Tamamen çocukça ama kendime engel olamıyorum. Oradan ayrıldığımda, içlerindeki kan büyük ölçüde çekilmişti ve ben de kırmızıya boyanmış bir şekilde dışarı çıktım ama kimse fark etmedi. En azından neden zahmet ettiğimi bilmesem de korkunç büyüklükteki botları giydim. Eninde sonunda Logan beni ele verecek.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.