kadınlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde ’yetim-öksüz’ kalan çok olur. mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler... çekmecenin dibinde artık kimsesizdir eski tarak. sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır tabaklar. bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların. sık sık boynunu büker ’sarıkız’. teki kalmış o eski bardağın anlamını bilen olmaz, değerini kimse anlayamaz krom hac tasının. balkon artık sessizdir. koridor kimsesiz. bir kadın gittiğinde... bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci... bir anne gider... bir dost... bir arkadaş... bir sevgili... ne çok kişi yok olur aslında, bir kadın gittiğinde. Bekir Coşkun
Hiç kimse yok kimsesiz, Herkesin var bir kimsesi. Ben bugün kimsesiz kaldım, Ey kimsesizler kimsesi. Kimse aradığım yollarda, Kimsesizlik kimsem oldu. Dinsin artık hicranın cana, Kimse aradığım yollar, Kimsesiz kimselerle doldu. Avnî (Fatih Sultan Mehmet Han)
Reklam
Mavi kadınlar... Kış kadınlarıdır onlar hep üşüyen, üşüdüklerinde bir mevsimi bahane eden... Zamansız gidişlerinde yalnız kalplerinin titrek ve ürkek seslerini gözleriyle sindiren. Kimse görmesin acının dalgalarını diye hep bir karanlığa sığınan gel-gitlerinden güneşin doğuşuyla sıyrılan... Yağmur bekleyen kadınlardır onlar rahmetin sağnağında bir çiğ kadar masum kalabilmenin peşinde ve toprak kokusuna hasret... Bir gün mutlaka diyerek avuttuğu yüreğine kinle nasır örmemiş;aldatmamış ama çok aldatılmış ve hiç alttan alınmamış... Mavi masmavi kadınlardır onlar... Sözsüz müziklere yeni sözler yazan,hayal kuran,çocuğunu kucağına alamamış ama dünyadaki tüm çocukları evlat bellemiş anne doğan kadınlar... Kimsenin yüzünden kimseyi feda edemediği için kimsesiz kaçışlarına mana yüklemiş birdir acı senin benim ne fark eder demiş kadınlar... Kaderi baştan yazılmış ama kaderine hiç ortak aramamış; oysa kaderdaşı çokça ve hep yanı başındaymış... Aynalardaki suretinden kaçmayı bir adamdan öğrenmiş öğrendiği hiç bir ihanetin adını koymamış bedelini başka bir adamdan sormamış kadınlar... Yalnızlığa inanmış huzurlu kadınlar; Bu dünyanın adaletini sorgulamayı bırakmış uzaklardan beklediği varmış gibi tavır takınmış kadınlar... Deniz kokan gökyüzü gibi bakan kadınlardır onlar hiç bir yere ait olamamış ama ait olanlara hep tebbessümlü yorgun kadınlar... Her yol ayrımında rastladığınız,dik yokuşlarda aradığınız bir daha hali nicedir hiç sormadığınız o yedek kadınlar!Onlar gri bir is olsalar da mavi masmavi kaldılar... YASEMİN BAŞ ANKARA '15
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Kimsesiz hiç kimse yok, her kimsenin var kimsesi Kimsesiz kaldım yetiş, ey kimsesizler kimsesi (Fuzuli)
Beni Bırakma
Belki güneş bir gün ikimiz için doğar Belki korkuları hayallerimiz boğar O masal günü gelinceye kadar susuyorum, susuyorum Susadıkça yüzün düşer aklıma Korkar oldum düşlemekten Adını anarım, çoğalır sesim Konuşmaktan, düşünmekten, özlemekten Gel bak bir elimde gökyüzü var hâlâ Ötekinde kayıp giden yıldızlar la la Korkular da benim umutlar da Beni bırakma Kimse kimsenin her şeyi olamaz-mış Di'li geçmişten tek yaramsın sen Sensiz kimse mi, kimsesiz miyim bilmem Hiç bilmek istemem hatta düşünmem. "Feridun Duzagac"
Reklam
961 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.