' Hemen sonra şu düşünceyle altüst oldum, ne feci bir kimsesizlik ve yalnızlık ortaya çıkıyordu burada! Yoksulluğu büyüktü; ama yalnızlığı ne kadar korkunçtu! '
KIŞ RÜYASI #kitapyorumu
"Ben hep sana bakar gülümserim ama... Sen de hep baktığım yerde olacak mısın?"
Yazarın tüm kitaplarını okumuş biri olarak en sevdiğim Kış Rüyası oldu çünkü askeri kurgu. Çiftimiz çocukluk zamanından tanışıyorlar aslında ama yolları bir şekilde ayrılıyor. Yüzbaşı Yusuf Ali Karan, çocukluk aşkına takılı kalmış biri öyle böyle sevmemiş ki her saniye onun özlemiyle yaşıyor. Eylül Aksoy ise geçmişini hatırlamıyor aidiyet duygusuna hasret biri. İkisi de yuva sıcaklığı istiyor kader onları bir araya getiriyor ama birbirlerini geçmişten tanıdıklarının farkında olmadan birbirlerine hisler besliyorlar.
Sevgiye dair duygular sıcacık ve tertemiz hissettiriyordu ama bir de ihanet ve kimsesizlik hissetme yönü vardı ki işte orda üzüntüyü yaşıyoruz. Eylül bir öğretmen ve mesleğini öyle güzel yapıyor ki öğrencilerine verdiği eğitim takdir edilesiydi. Baş tacı edilmeliydi ki bazıları kiymet bilmedi ne yazıkki.
Yusuf Ali bir başka seviyordu, sevdiğiniz kişi yıllardır yanınızda değil varlığından bir habersiniz ama ona duyduğunuz aşk hiç azalmıyor. Her bir cümlesiyle hareketiyle bunu okura hissettiriyordu. İçime işledi duyguları diyebilirim. Bir sonra sonra çiftimiz bir araya geliyor ki aşırı tatlıydılar her ne kadar doyasıya okuyamamış olsak da o enerjiyi aldım. İkinci kitapta daha çok çift sahnesi okuyacağımızı düşünüyorum ki Eylül son kısımda yaptığı o hatayı telafi etmeli.
Kış teması, güzel anıların yer aldığı çocukluk, hatırlanmayan geçmiş, unutulmayan çocukluk aşkı, asker adam-öğretmen kadın ilişkisi severlerin kaçırmayacağı bir hikaye. Tavsiyemdir.
Deniz adamı ilk görüşte çok korkutur.Gündüz olsun, gece olsun insan denizi ilk olaraktan görünce yüreğine bir korku, bir yalnızlık, çaresizlik, yabancılık, kimsesizlik çöker.