Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yalnız bir kez büründüm sessizliğe. Bir adamın bana “Sen, kimsin?” diye sorduğu gün.
"Peki sen kimsin?" diye soruyor onu kucaklamış tanımadığı, kulağa çok fazla şeye sahipmiş, gıpta edilen ve sevilen biriymiş gibi gelen bir insanı tarif eden adama. "Sen kimsin?" Adamın bu soruya da bir cevabı var: "Ben Willem Ragnarson" diyor. "Ve yanından hiç ayrılmayacağım."
Sayfa 697 - Doğan KitapKitabı okuyor
Reklam
Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için
Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanından geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan hep bana hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?
Fakat sen kimsin ki benim için? Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?
“Ama sen kimsin işte? bunu hiç sormamalı Bunu hiç sormamalı; bitmesin, sürsün diye Böylece, azıcık vakit olmalı.”
Reklam
Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?
"Sen kimsin?" "Ben Willem Rag­narsson," diyor. "Ve yanından hiç ayrılmayacağım."
Mihengimi bıraktım seninle tan yerine Bütün günahlarımı alıp götürdü rüzgâr Hangi dünyaya baksam orada gözlerin var Sensizlik, bir denizde gömülmek en derine Sonsuz armağanısın ruhuma, kaderimin Kimse bilmez sen kimsin, bu soylu destan kimin
“Sen kimsin? Nereden geliyorsun? Ne yapıyorsun? Ne olacaksın? Bu; evrendeki bütün canlılara sorulması gereken, fakat hiçbirinin cevap vermediği bir soru.”
Reklam
‘Sen beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?’
Hayat neden değerlidir?
"Hayat neden değerli biliyor musunuz, o sadece sizin hayatınız değil de o yüzden. Yoksa sen kimsin ki tek başına senin bir kıymetin olsun. Koca Mısri'nin hayatı bitti mi 70 senede, ha? Hayır, o başka birinde devam ediyor, sen o yüzden ayağını denk alacaksın, arkandakini de düşüneceksin, o yüzden ona da fazla ağlamayacaksın, onun yüzünü de güldüreceksin, senden sonrakini de, yaşadım bitti değil, hem yaşamadın hem bitmedi."
İşte Birsen, o cilveli kız; Saçları yüzüne dökülen , Göz göze geldik , a Mübeccel! Güldü, meğersem Semiha’ymış! Konuşunca tanıdım, Türkân! Oturdu, Baktım, Nazmiye’dir Müjgan oluvermiş öperken; Soyundu , gördüm ki o değil. Sahiden sen kimsin güzelim?
Sayfa 217Kitabı okudu
Müseylime ile aynı kabileden olan Talha en-Nemrî isimli bir şahıs bir gün Müseylime'nin yanına gitti ve: "Sen kimsin?" diye sordu. Müseylime kendini tanıtınca şahıs: "Seni peygamber olarak kim gönderdi?" dedi. Müseylime: "Rahmân!" diye cevap verdi. en-Nemrî: "Peki, sana Rahman aydınlıkta mı /gündüz mü geliyor, karanlıkta mı / gece mi?" diye sordu. Müseylime: "Karanlıkta." dedi. Talha, Müseylime'nin yüzüne baktı ve dedi ki: "Ben şehadet ederim ki sen bir yalancısın, Muhammed ise haktır. Fakat bize Benî Rabîa'nın yalancısı, Benî Mudar'ın sadığından/ doğrusundan daha sevimlidir." İşte söz bu... Tüm asabiyet hastalığının tutuşanların en bariz özelliği budur. Mesele kimin hak olduğu değildir onlar için, kimin doğru olduğu hiç değildir, kimin güzel iş yaptığı da değildir, onlar için aslolan nedir? Bizden mi, değil mi? Bizden olsun, çamurdan olsun mantığıdır.
Hallâc, öyle bir mertebeye yükselmişti ki,O’nun nazarında Allah’dan başka her varlık fâni, yokolmağa mahkum ve bâtıl idi. Gerçek varlık yal­nız Allah-HAKK idi. İşte bu kadar yüksek bir mer tebeye çıkmış olan Hallâc, yalnız, Allah’ın bir ismi olan «HAK-mevcut» kelimesini biliyor, kendi ismini dahi hatırlamıyordu. O’nun için kendisine tevcih edi­len, «Sen kimsin?» sorusuna, «Enel Hakk - Ben HAKK’ım!» cevabını verebildi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.