Bir insana nə qədər heyran olmaq mümkündürsə, o qədər heyranam Orxan Vəli'yə. Tanımam kəndisini, adını bilməm sanını bilməm, amma şeirlərini bilərəm. Zərifliyini, incəliyini, ruhunu....
GÜZEL HAVALAR
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada ôşık
EV SAHİBESİ
“Dünyadaki tek insan siz misiniz? Dünyanın sırf sizin için mi döndüğünü sanıyorsunuz? Kendinizi Napolyon mu sanıyorsunuz? Nesiniz siz? Kimsiniz? Napolyon musunuz yoksa?”
Bir Dostoyevski eseriyle herkese selamlar…
Dostoyevski’nin İnsancıklar ve Öteki’den sonra yazmış olduğu üçüncü kitabı. Çıraklık dönemi eseri olarak tanımlamış yazıldığı dönemde. Dört öyküden oluşan kitabın üçüncü öyküsü mektuplardan oluşuyor. Kitaba da ismini veren ve kitabın en uzun hikayesi olan Ev sahibedir. Yazıldığı dönemde hem olumlu hem olumsuz tepkiler almıştır.
Dönemin sosyal kültürel yaşayışı, kendi hayatından esintilerin olduğu, ilk öyküde özellikle mistik ve folklorik özellikleri Dostoyevski’nin bu kitabında okuruz. Toplum dışında kalmış bir aydın insanın yaşadığı ve katlanmak zorunda kaldığı acıları, umutsuzluğu anlatmış ilk öyküde.
Ölüm korkusu, vicdan azabı, yalnızlık gibi duygulara da yer verilmiş kitapta.
Çok beğenerek okuduğumu söyleyemesem de( çünkü çok güzel kitaplarını da okumuş olduğum için) kronolojik sıraya göre okuyanların beğeneceği bir kitap olabilir diye düşünüyorum.
Çar’ın baskıcı yönetiminden sıkılan aydın bir grubun kurmuş olduğu Petraşevki grubuna katılan Dostoyevski, Ev Sahibesi kitabını bu süreçte yazmıştır. Bunun da izlerini kitapta görebiliyoruz. Hatta bu grubun faaliyetleri sonucu diğer aydınlar gibi yakalanıp sürgüne ve idama mahkûm edilmiştir.
Sizlerde okumak isterseniz kronolojik sıralamayı dikkate alıp okuyabilirsiniz. Keyifli okumalar. Kitapla kalın…
Ev SahibesiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202210.5k okunma
Bu ifadeler vahşice bir cinayete kurban giden merhume Emine Bulut'un annesine ait. Öyle ya ateşin düştüğü yerden; samimi, yapmacıktan uzak, ciğeri yanık, gözü yaşlı söylenmiş sözler. Soruyor acılı anne; 9-10 yaşlarında küçük torunu yardım isterken, üstelik o esnada telefonla çekim yapılacak kadar el tutuyorken,
‘’yok muydu bir ehli iman?’’
Bir
"Kimi yanıltmışsam sonu hep doğru bitti.
Ama hep yanlış yaşadım."
"Bütün hengamelerden uzakta, bir can sıkıntısına değişilmek için sarf ettiğin o duruşun kimsenin ayağını tökezletmiyor.
Hep onların içinde, dışarıyı oymakla meşgulsün.
Acıdır ki, dünya sen yaşarken aynı, seni var ede ede yaratılan bir boşluk."
Betimlemelerden mi başlasam, analizlerden mi bilemiyorum...
Şöyle açıklayayım o zaman; yaptığı psikolojik analizler betimlemelerle beslendiğinde ortaya 'Rabarba' çıkıyor.
Değişik bir havası var kitabın, melankolik yanı da, analizleri ile bam bam vuran yanı da var.
"Siz Kimsiniz Bayım" kısmındaki duvar kurgusu sanırım en sevdiğim kısımdı.
"Bir de bana yumruk attığınızda değil de üzerime kaleminizle bir şeyler yazdığınızda canım acıyor."
Alıntısını da buraya bırakıyorum. Kısımla alakalı en anlamlı cümle diyebilirim.
Sevdim ben 'Rabarba' kitabını...
RabarbaKasım Hasan Ünal · Hayykitap Yayınları · 202179 okunma
HAYKIR BEBEK
Ralph Cheyney'den
Dünyaya hoş geldin bebek!
Agzını aç ve bagır ...
929'da Hoover 'in memleketinde dünyaya gelmek
En büyük felaket sayılır. ..
Bize eger