İblis, Musa (a.s.) ya dedi ki, hiçbir kadınla yal- nız oturma. Zira hiçbir erkek nåmahrem bir kadınla yalnız bulunmaz ki, ben bir fitne çıkarmak için onlarla beraber olmayayım
Ebû Süleyman-ı Daranî der ki: "Doyasıya yemek yiyen kimsede altı şey meydana gelir: İbâdet ve münacatın lezzetinden uzak kalır; ilim ve hikmetin suurunda, anlayış ve idraki kısa olur; Allah'ın yaratıklarına acımaktan mah- rum kalır; zira kalbi donar, sertleşir ve zanneder ki, herkes kendisi gibi tok ve dertsizdir. Allah'ın ibâdeti ona zor olur, sayısız arzu ve istekleri olur, baş- kası câmilere ve dini meclislere giderken kendisi çöplüğe ve helâya gider. "
Reklam
Bütün saädetlerin başı, kişinin nefsini emri altına almasıdır Bütün şekavetlerin başı da nefsinin emrine girmesidir. Serkeş ve inat hayvan açlık ve az yemeden başka bir şeyle uslanmadığı gibi, insan nefsi de ancak aç lık, oruç ve riyāzetle itäat eder. Bu, bütün faydaların kimyâsı ve bütün men- faatierin temeli olan bir faydadır. Zira bütün günahlar istekten, bütün istek ler de çok yemekten meydana gelir.
Az Yemenin Faydaları ve Çok Yemenin Äfetleri
Bil ki, az yemenin fazileti yalnız zahmet ve meşakkati olduğu için değildir. Nasıl ki ilacın fazileti acı olduğu için değildir. Belki, az yemekte on fayda vardır: Birinci fayda: Az yemek, kalbi parlatır ve aydınlatır. Çok yemek ise, insa- nın zekâsını körletir, fikrini karıştırır. Zira çok yemekten meydana gelen bu- har beyine yükselir ve insanı ahmak yapar, fikir ve düşüncesini dağıtır. Bunun için Peygamber buyurur: "Kalbinizi az gülmek ile ihyâ ediniz ve az yemekle temizleyiniz. Zira kalp, az yemekle saf ve ince olur" yine buyurdu: "Az yemeye devam eden zeki ve akıllı olur, fikri kuvvetli olur.
Isa (a.s.) buyurur ki: "Kalbinizin Allah'ı görmesini istiyorsanız kendinizi aç ve susuz tutun."
Az yemenin fazileti ve savabı
Yine buyurdu: "Bütün hållerin efendisi ve büyüğü az yemek tir." yine buyurdu: "Avret yerinizi örtünüz, midenizin yarısını dolduracak ka- dar yiyiniz. Zira bu peygamberlik husůsiyetinden bir cüzdür" yine buyurdu: Düşünmek, yani Hak Teâlânın zâtını ve sıfatlarını düşünmek bütün ibädetle- rin yarısıdır. Az yemek ise, ibâdetin tamamıdır. Yine buyurdu: "Hak Teâlâ ka- tında en faziletliniz, devamlı tefekkür edip az yemek yiyendir. Hak Teålå ka tinda en sevimsiz de çok yemek yiyip çok uyuyanlar ve çok gülenlerinizdir yine buyurdu: "Hak Teâlâ az yemek yiyen kulları ile meleklerine övünür ve "Ey meleklerim! Şu kuluma bakın, ben onu yemek isteğiyle müptelä kıldığım hälde, o benim için istediğini bırakıyor. Şahit olun ki, benim için bıraktığı her lokmaya karşılık bir büyük derece ihsan edeceğim." ve buyurdu ki: "Çok ye- mek ve içmekle kalbinizi öldürmeyiniz. Çünkü kalp ekin gibidir. Ekine fazla su vermekle bozulur." Yine buyurdu: "Insanın doldurduğu en kötü ve en aşağı kap, karnıdır" yine buyurdu: "Insana, belini doğrultacak birkaç lokma yetişir Eğer bu derece yapamazsa, karnının üçte birini yemeye, üçte bir kunda ve üçte birini de teneffüs etmeye ayırsın." Diğer bir rivâyetle: "Bir kısmını da Allah'ın zikri için ayırsın" diye buyrulmuştur
Reklam
Az Yemenin Fazilet ve Sevabı
Resûlullah (s.a.v.) buyurdu: "Az yemek ve az içmekle, nefsinizle cihat ediniz. Zira az yemenin ve az içmenin sevabı, kâfirlerle cihat etmenin sevabı gibidir. Allah katında az yemenin ve içmenin sevabından daha makbul sevap yoktur." Yine buyurdu ki: "Midesini yemekle dolduranın gök melekûtuna çıkmasına yol vermezler." Peygambere: "Efdal (en üstün) kimdir?" diye sorduklarında: "Az yiyen, az içen, az gülen ve avret yerini örtecek kadar elbise ile kanaat eden- dir buyurdu.
“Kendinizden şüphe etmeye başladığınız zaman, korktuğunuz zaman şunu hatırlayın. Değişimin temeli cesarettir ve bizim kimyasal tasarımımızda değişmek var. Bu yüzden yarın uyandığınızda kendinize söz verin. Kendinizi tutmak yok. Neyi başarıp başaramayacağınız konusunda başkalarının fikirlerine tabi olmak yok. Ve artık hiç kimsenin sizi cinsiyet, ırk, ekonomik durum ve din gibi işe yaramaz kategorilere sıkıştırmasına izin vermek yok. Yeteneklerinizin kış uykusuna yatmasına izin vermeyin. Kendi geleceğinizi tasarlayın. Bugün eve gittiğinizde ben neyi değiştireceğim diye sorun kendinize. Sonra da işe koyulun.”
Sayfa 384Kitabı okudu
Gerçek özürler için sözler yetmezdi…
Sayfa 352Kitabı okudu
Kötü bir durumla başa çıkmanın en iyi yolu, onu tersine çevirmektir, onu bir güç olarak kullanmak, o kötü şeyin seni tanımlamasına izin vermemektir. Ona karşı koymaktır.
Sayfa 286Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.