Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir annenin bebeğini tutma biçimi "bedenin psişenin yaşadığı bir yer olarak hissetme becerisi"nin temelini oluşturmaktadır. Bedenlerimizin nasıl olduğu ile ilgili içgüdüsel ve kinestetik algı, "gerçek" olarak deneyimlediğimiz şeylerin dayanağını oluşturmaktadır.
Çoklu zeka kuramı
Bir şeyi çabuk öğrenmemiz zeki olduğumuzu göstermez. Tıpkı yavaş öğrenmemizin Zeki olmadığımızı göstermemiş gibi. Farklı şekillerde öğreniriz. Bu çevremizi nasıl algıladığımızla da ilgilidir. Howard Gardner’in çoklu zeka kuramına göre, bilişsel yeteneklerimiz geniş bir yelpazeden oluşur: Sözel zekaya sahip kişi: sözcükler aracılığıyla öğrenir. Okumayı ve yazmayı, öykü anlatmayı sever. Yeni bir dil öğrenmeye meraklıdır. Kinestetik zekaya sahip kişi: yaparak yaşayarak öğrenir. Bedenindeki hislere duyarlıdır. Dokunmayı ve kurcalamayı sever. Matematiksel zekaya sahip kişi: neden sonuç ilişkileri kurarak öğrenir. Problem çözmeyi sever. Zeka oyunlarına bayılır. Görsel zekaya sahip kişi: çevresini gözlemleyerek öğrenir. Şekiller, grafikler çizimler ona yardımcıdır. Duyuşsal zekaya sahip kişi: seslerle öğrenir, müziğe ilgisi vardır. İçe dönük zekaya sahip kişi, kendi kendine öğrenmeyi tercih eder. Bağımsızlığı sever. Dışa dönük zekaya sahip kişi: grup içinde öğrenir, iletişimi güçlüdür. Doğa zekasına sahip kişi: doğa olaylarına meraklıdır ve çevreye karşı duyarlıdır.
Sayfa 54 - TÜBİTAK yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir arkadaşınıza tüm istekleriniz gerçekleşmiş gibi duygu dolu dost bir mektup yazın. Mektubu göndermeniz gerekmez. Burada amaç, mektubu yazarken arzularınızı olmuş gibi hayal ederek yazıya dökmektir. Böylece NLP’de önerilen görsel, işitsel ve kinestetik kanalların hepsini bir arada kullanmış olursunuz.
Sadece kendi zihnimiz hakkında fikir yürütmüyor, diğerlerinin zihinlerinde neler olabileceğine dair de çoğu zaman çok isabetli tahminler yapabiliyoruz. Söylediklerimizin karşıdaki insanlar tarafından anlaşılabilmesi ve onların dediklerini anlayabilmemiz, aslında böyle ilginç bir zihinsel özelliğe dayanıyor. Bu zekâ tipi hem duygusal hem toplumsal hem de beden hareketlerine yani kinestetik algıların gücüne, o alanlara ait zekâya dayanıyor. Söz gelimi matematiksel zekâsı çok yüksek olan bir çocuk, etkileşim açısından fakir bir sosyal ortamda yetişirse bu yetenekleri gelişmez ve hatta zamanla körelebilir. Bu nedenle, o kişinin zekâsından bahsederken sadece zekâsıyla yapabildiği birkaç işe bakıp da “üstün” yahut “geri” zekâlı olarak nitelemek, bizi ciddi hataya sürükleyecektir. Maalesef bugün yapılan da çoğu zaman bu oluyor.
Ama bu arada biz de kaybediyoruz, zira "izlemek sakinleştiriyor." Seyirci konumunda olmak bizi edilginleştiriyor. Araba kullandıkça, televizyon izledikçe, fast food tükettikçe, hakiki bir uyarandan yoksun kalıyoruz; konfor ve hız, bedenlerimizi hissizleştiriyor. İşte bu suretledir ki, kinestetik de anestetiğe dönüşüyor.
Reklam
Kinestetik, dokunsal öğrenme
Daha somut şeyleri kavrarlar. Dokunsalların eğitiminde onların öğrenmesine yardımcı olacak somut nesneler kullanılmalı. (Plastik küpler , daireler gibi.)
İnsanların aynı uyaranlara farklı cevaplar vermelerinin nedeni; beynin görsel, işitsel ve kinestetik merkezlerinin her insanda farklı orandalarda çalışmasıdır. Görsel merkezi daha aktif çalışan bir insan daha çok gördüklerini, işitsel merkezi daha aktif çalışan bir insan işittiklerini, his ve duygu dünyası hassas olan bir insan ise hissettiklerini hatırlayacaktır.
İyi bir satıcının müşterinin algı tipini (görsel/işitsel/kinestetik) tespit ederek ona göre iletişim kurması gerekir.
90 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.