"...Klasik psikolojinin şekillenmeye başladığı dönemlerde, kadınların merakına tamamen olumsuz bir anlam yüklenirken, aynı özellikteki erkeklere araştırmacı adı yakıştırılmıştır. Kadınların her işe burunlarını soktuğu söylenirken, erkeklere öğrenme heveslisi denmiştir. Aslında, kadının merakının sadece sıkı bir röntgencilikmiş gibi sıradanlaştırılması, kadının içgörüsünü, içe doguşlarını, sezgilerini inkâr eder. Tüm duyularını yadsır. Onun en temel güçleri olan ayırt etme ve neden sonuç ilişkilerine dayanarak belirleme(determinizm) yetkilerine saldırmaya çalışır..."