Rejimlerle aram hiç iyi olmadı. Çünkü günleri bilemedim. Hangi günü yaşadığımızdan haberim olmadı. Oysa rejimler takvimler olmadan yaşamazlar. Hiçbir rejimi sevmedim. Ne siyasîsini, ne kepek ekmeklisini!
Medenîleşmenin bedeli. Yerde yatanlarla ilgilenmemeyi öğrenmek.
Mutlu bir dilsizler ailesi! Ben umursamadım. Eğer bir insan babasının hıçkırıklarını umursamazsa hiçbir şeyi umursamıyor demektir. Yani Kinyas tek başına Kinyas olmadı aslında. Birkaç sponsoru vardı arkasında. Çekirdek ailesi, boktan geceler...
“Kaldırımlar güzel. Ama bir de üzerinde yürüyen şu insanlar olmasa!”
Şimdiye kadar rakıyı suyla, viskiyi buzla karıştırır gibi hafifletmek için hayatı da içkiyle karıştırmıştım. Ama artık hayatı sek içmenin zamanı gelmişti
Her uykusuzun kendine ait teorilerle dolu bir evreni vardır. İçinde hiçbir misafir bulundurmayan bir evren! Yaşarken ölmeyi, ölerek yaşamayı sadece uykusuzlar bilir.
İki değişik Kayra’yı kabul etmiştim. Ve ikisiyle de başa çıkabileceğimi düşünüyordum. Tabiî hayatımın ikinci büyük hatası da fazla nazlanmadı ortaya çıkmak için. Hesaba katmamıştım o her şeyi dışarıdan seyreden üçüncü Kayra’yı. Hiçbir duyguya, fikre dahil olmayan Kayra’yı unutmuştum. İçimde bir stadyum dolusu adam vardı. Ve ben saymaya daha yeni başlıyordum.
"Belki de tek sorun şuydu: biz ne istediğimizi bilememiştik hiçbir zaman. Ve dolayısıyla her şeyi deniyorduk."
📖 Kinyas ve Kayra
"Hiçbir yere ait olmayanları iyi tanırım. Her yere aitmiş gibi davranırlar."
Kayra.
İlk defa zor uyumak. Gerçekten zor. Benim vicdanım hiç olmadı ki! Ne sızlıyor böyle içimde? Ne engelliyor kendimden geçmemi? Bazıları kolsuz doğar. Ben vicdansız gelmişim dünyaya. Vicdansızım.
Sayfa 261Kitabı okudu