Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anlayan şöyle der: “Anlayamasaydım da ölecektim. Daha çok anlamak yormayacak tabutumu taşıyanların kollarını. Çünkü ne daha ağır oldum, ne daha büyük!”
Sayfa 181
Herkesin kendine göre bir şeyi var.
Sayfa 83
Reklam
En büyük hatam insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti. Hayatımın belli dönemine kadar hep böyle yaptım zaten. Gözlerinin içine baktım beni bilsinler diye.
Ben biliyordum hastalığımı. Adı bile vardı. Belki tıp kitaplarında değil. Ama edebiyat ve felsefe kitaplarında rastlanıyordu ismine: Yaşama hastalığı. Bir çeşit alerji, oksijene.
Ama zaten hayatın kendisi de fizyolojik değildi. Biz insanlar öyle olmasını istemiştik, anlaması kolay olsun diye…
Bağımlılıktan nefret ettim. Gitmemi, terk etmemi engeller diye. Ne bir maddeye, ne de bir insana bağlandım. Sırf bunu kendime kanıtlamak için eroin kullandım, aşık oldum. İkisinede arkama bakmadan bırakıp gittim.
kayra
Reklam
O kadar çok mürekkep israfı var ki dünyada! O kadar çok haybeye dol­durulmuş kağıt var ki!
Geri Döndüm
“İçi ne kadar doldurulursa doldurulsun, yine de hafiftir hayat. Çünkü altı deliktir. Delikse ölümdür! Bütün kazançlar bu delikten kayıp gider”
Sayfa 463 - KayraKitabı okudu
Eskiden Rimbaud okurdum. Şiirleri nefes almamı kolaylaştırırdı. Şimdiyse sınav kâğıdını doldurmuş ve zilin çalmasını bekleyen bir öğrenci gibiyim. Ve o öğrenci gereksiz, nedensiz ne kadar hareket yapıyorsa dakikaların üstünden atlayabilmek için, ben de en az o kadar nedensiz davranıyor ve bekliyorum. Zilin çalmasını. Gömülmeyi. Parçalanmayı...
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.