Naim efendi babadsn zengin olan biridir kendiside memurluk yapmis ve emekli olmustur .kendisi eski usulde buyumustur kizini servet beyle evlendirir ve ic guveysi olarak yanina alir .servet bey egitimini avrupada almistir cocuklarinida avrupada okutmustur.cocuklari avrupada usulu egitim aldiklari icin cok masraf yapmaktadirlar bir zaman sonra naim efendi bu masraflarin altindan kalkamaz ve batma durumuna gelir.damadida kayinbabasiyla anlasamadigindan dolayisiyla evini ayirir.kitap boyle donemler arasinda yetismis insanlarin farklarini ele alir .alaturka -alafranga catismasi
“Hayır, bunların hiçbiri değil, fakat sevmek, daima sevmek!” diyordu. “Sonuna kadar, her şeye rağmen,ezalar,cezalar,hummalar ve gözyaşları içinde ve hastalıklar ve ölümler önünde daima sevmek.”
Bu dünyada her şey ne bayağı , ne beyhude ,ne kirliydi !.. Bu dünyada güzellik bir hayal , sezgi bir efsane , asalet ve zarafet , insanın üstünde hafif bir cilaydı .
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Kiralık konak
Sayfa 41 - Can Sanat yayın evi 13.baskı Eylül 2018 İstanbulKitabı okuyor
Çok okudum; çok öğrendim; çok düşündüm, çok tahlil ettim. Biliyorum ki, hayat denilen şey, içinde doğup büyüdüğüm bu hapishanenin dışında, gürültülü, geniş, aydınlık, acayip, hazin, neşeli, düz, yılankavi, inişli yokuşlu, bitmez tükenmez bir sahadır. Oradan bin türlü sesler işitiyorum; bu sesler her biri başka tarzda, bir başka lisanda bana, 'gel' diyor. Kendimi güç zaptediyorum. Fakat, bugün değilse yarın mutlaka bu seslerden birine doğru koşacağım. Mutlaka!..
Bu dünyada her şey ne bayağı, ne beyhude, ne kirliydi!.. Bu dünyada güzellik bir hayal, sezgi bir efsane, asalet ve zarafet, insanın üstünde hafif bir cilaydı.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu Yakup Kadri Karaosmanoğlu 1889-1974 yılları arasında yaşamış 85 yaşında Ankara'da vefat etmiştir. Kiralık Konak en önemli eserlerinin başında gelir. Yaban 1932 yılında yazılmıştır, I. Dünya Savaşı yıllarından başlayarak Sakarya Meydan Muharebesi'ne kadar olan zamanı kapsar. İç Anadolu Bölgesi'nde Porsuk Çayı civarında bulunan bir köyde yaşanır. Köylü halkın cahilliği üzerine ağır eleştirileri de vardır. Tavsiye ederim.
Bazı kimselere hayattaki manevra, gülünç ve kaba görünür; taşkın hareketler, ağlamalar, haykırmalar, bir ideale doğru soluk soluğa koşmalar bu kimseler için ya cinnet, ya avanaklıktır.
“Ooo, daima felsefe! Sen hiçbir zaman hayat adamı olamayacaksın, hiçbir zaman, Zavallı Hakkı!”
Bunun üzerine genç adam acı acı gülümseyerek yarı ciddi, yarı şaka cevap verdi:
“Öyleyse ölüm adamı olurum?”