Yenidoğan
Bu gece, yenidoğan yoğun bakım odasında, sessiz ve huzurlu bir atmosfer hakim. Mavi ışıklar altında, yaşamın en kırılgan anlarına tanıklık ediyoruz. 💖 Küçük bir can, yaşama tutunma çabası içinde, her soluğu umutla dolu. 🌟 Her bir nefes, yeni bir yaşamın şarkısı, ve bu sessiz koridorlar, sevgi ve şefkat dolu bir yuvaya dönüşüyor. 💕 Minik yürekler, büyük hayallerin başlangıcını atıyor, her biri kendi hikayesinin kahramanı. 🍼✨ Bu gece, sessizce akan zaman içinde, yaşamın en saf halinin tanığıyız. Her bir solukta, hayatın yeniden başlangıcının şahidi oluyoruz. 💫
Yenidoğan Nöbet Günlüğü
Gece yarısı sessizlik, hastanenin neonatal yoğun bakım ünitesinde bir kenara çekilmiş bir masada oturuyorum. Etrafım, hayata yeni başlangıç yapan minik canlıların soluk alışlarını destekleyen makinaların hafif uğultusu ile dolu. Pediatri asistanı olarak, gece boyunca bu yeni doğan bebeklerin her birinin hayatını desteklemekle görevliyim. Kitaplar yazan biri olarak da, bu deneyimler bana ilham veriyor; her bebek, henüz anlatılmamış bir hikayeye sahip. Nöbetim, düzenli kontrollerle başlıyor; her bir bebeğin vital bulgularını, IV hatlarını ve solunum cihazlarının ayarlarını kontrol ediyorum. Her şey yolunda mı, bir problem var mı diye gözden geçiriyorum. Zaman zaman, bir bebeğin durumunda ani bir değişiklik oluyor, bu da hızlı ve kararlı bir müdahale gerektiriyor. Bu anlar, hem zorlayıcı hem de öğretici olabiliyor. Her müdahale, bana hem tıbbi becerilerimi hem de insan olarak empati yeteneğimi geliştirme fırsatı sunuyor. Gece ilerledikçe, sessizlik ve yoğunluk arasındaki bu döngü devam ediyor. Her serbest anımda, gözlemlerimi, düşüncelerimi ve hissettiklerimi bir kenara not alıyorum. Bu notlar, daha sonra yazacağım kitaplara esin kaynağı olacak. Yoğun bakım ünitesinde geçirilen her an, insan yaşamının ne kadar kırılgan ve aynı zamanda ne kadar dirençli olduğunu hatırlatıyor. Sabaha karşı, yeni bir günün ilk ışıklarıyla birlikte, nöbetim sona eriyor. Yorgun ama bir o kadar da dolu hissediyorum. Hastaneden ayrılırken, gözümde canlanan hikayeler, yazılacak kitaplar ve mesleğimin sunduğu zorluklar ve ödüller üzerine düşünüyorum. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde bir gece daha, hem bir doktor hem de bir yazar olarak beni daha da ileriye taşıdı.
Reklam
“Yeni biriyle tanışmaktan, o kişiye güvenmekten, o insana hayatımı özetlemekten, o insanın özetin içindeki kırılgan noktalardan beni vurmasından, güven duygumun körelmesinden ve bu kısır döngüden o kadar çok yoruldum ki artık yeni bir insanla tanışmaya tenezzül bile etmiyorum.”
Senden entelektüel olmaz!
"Üniversitede, en çok sevdiğim hocanın odasındaydım. Bana, “Ne olmak istiyorsun?"dedi. “Entelektüel olmak istiyorum.” dedim. “Senden entelektüel olmaz” dedi. Şaşırmıştım, sonra, kırılgan bir ses tonuyla; “Dersinizi geçmeme rağmen, sürekli dersinizdeyim. Okulda en çok okuyan, araştıran ve tartışmalara giren, hep benim?" dedim. “Senden Entelektüel olmaz”dedi. Çok kızmıştım! "Doçent tezlerin konularını bile ben öneriyorum" dedim. Prof. gülümseyerek geriye yaslandı. "Senden çok iyi bir araştırmacı olur. Ama entelektüel olmaz. Nedenine gelince, sana entelektüel olamazsın dediğimde, bana bir Entelektüel gibi 'Niçin olmaz?' diye sormadın, aksine alındın ve hiddetlendin. Yazarlık bilgi işidir. Entelektüellik bilgi değil,davranış biçimidir. Bir insanın entelektüel olması için en az 3 kuşak ailesinin okuması gerekir. Okulun önüne bak. Hepsi son model araç dolu ve hocalara ait. Her sene model yenilerler. Gerçekten böyle bir yenilenmeye ihtiyaçları var mı?Niçin bu şekilde yaşıyorlar. Çünkü o ünvanlarla gördüğün hocalarının kariyerleri ne kadar yüksek olursa olsun, ruhları feodal bir köylü. Güçlerini topluma kabul ettirmek için böyle hava atmak zorundalar. Gerçek bir entelektüel asla bu güdüyle hareket etmez. Entel feodal köylülere, artık diploma ve ünvan da yetmez. Tıpkı paranın yetmediği gibi." Prof. Dr.İlber Ortayli
Evet, bir kadının kalbi kırılgandır. Parçalanırsa herkes zarar görür. 🎨Görsel ve yazımda ne anlatmak istedim? Hadi gelin birlikte inceleyelim: Bir kadının kırılgan kalbinin kırıldığı yürek parçalayıcı anı yakalayan çarpıcı bir kavramsal illüstrasyon ile yaratmak istedim. Hüzünlü ve üzgün bir ifadeyle tasvir edilen bu kadın, ilişkilerdeki
Göğüs kafesimin içinde dünyaları taşıyorum . Öyle ağır ki yüklerim . Hiçbir istasyonda bırakılamayacak kadar mühim ... Gökyüzünün her tonu güzel En güzeli ise kuşların bolca göründüğü masmavi olanı, Bazı coğrafyalar hep bulutlu, Hep hüzün onların paylarına düşen . Bu yüzden belki de, Bir gün bile olsa o mavi gökyüzünü tüm açıklığı ile görebilme duygusunu, Çoğu zaman göğü masmavi gören bizler Anlayamayız ... Yürek dedim ya, Her an evrilen ,devinen,alabora olan,sükûna eren. Kırılan ,kırılgan, halden hale dönüşen Bazen katran karası kadar karamsar... Bazen yağmurdan hemen sonra açan Gökkuşağı gibi rengarenk. Bazen hüzne gark olan, Bazen de umudu yükselten . Her haline amenna. Servet AŞCIOĞLU 03.10.2022 Akçaabat /Trabzon
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.