Kırılgan
çok sigara içiyorsun baba az içilmez ki sigara ya hep ya iç.
Bir sana bir de bana
Bulutların üstünden Bıraktım ben kendimi Sonunu düşünmeden Duygular sarınca beni Gizlice tuttum elini Yüzüne baktım usulca Gözlerin fısıldadı, ah Mutluluğu yavaşça Gözlerin fısıldadı, ah Mutluluğu yavaşça Çiçeklerin kokusu Dalgaların şarkısı Rüzgârın fısıltısı Bir sana bir de bana Bir sana bir de bana Bahçede hanımeli Gökyüzünde yıldızlar Yağmurun narin sesi Şimdi bir anlamı var Aşk nasıl da kırılgan "Sus" dedim, ama olmadı
Reklam
GÜNLÜK TUTMA ÇABALARI 4
Bugün sesini duydum. Nerede olduğunu bilmediğim bir sokak ortasında, arkadan esen rüzgarın içinde yankılanan boğaz ağrısıyla bezenmiş ses tellerinden çıkan, nağmeli ve bir o kadar resmi durmaya çalışan kırılgan sesini duydum bugün. Titreyen sesinin arasında, eski çağlardan kalma bir anıyı hatırlamak istemeyen bir perinin beni unuttuğu için mahcup
İnsanlar yumuşak ve esnek doğar; ölürken ise sert ve katıdırlar. Bitkiler yumuşak ve esnek doğar; ölüler ise kırılgan ve kuru. Yumuşak ve esnek olan, hayatın bir öğrencisidir. Sert ve katı olan kırılır. Yumuşak ve esnek kalan ise var olur.
Lao Tzu
Lao Tzu
Size bir şey söyleyeyim mi..? Ben aslında yansıttığımdan daha kırılgan ve hassasım. En ufak bir şeye bile kırılabiliyorum. Sevmiyorum bu huyumu ama öyle. Ben sadece dışarı yansıtmıyorum. Gösterdiğim kırgınlıklar göstermediklerimin binde biri belki de.. Kırdığım kadar ben de kırılıyorum. Hem de sadece karşımdakine değil.. Biri beni kırdığında kırılıyorum evet ama ben birini kırdığımda da kırılıyorum. Kendime kırılıyorum.. Ben sürekli kırılıyorum. Duygularınızın olduğunun farkındayım ama benim de duygularım var sizinle konuşurken sizi iyi hissettirmeye çalışırken geri plana atmaya çabaladığım her açıdan objektif olmak için yok saymaya çabaladığım duygular.. Sizi kırmamaya çalışsam da kırabilirim çünkü ne kadar bastırmaya çalışsam da benim de duygularım var ve bir süre sonra patlak veriyor. Üzgünüm ama her defasında duygularımı yok sayamıyorum. Kırıldığımı söylerken bile kırmaktan yoruldum ben artık. Kırılıyorsunuz biliyorum ama ben de kırılıyorum ve kırıldığımı dile getirirken bile kırdığımı öğreniyorum. Neden yani neden hep kıran taraf ben oluyorum? Neden hep hatalı, üste giden taraf ben oluyorum? Endişeleniyor ya da düşünüyor olmam mı benim suçum? Eğer öyleyse endişelenmeyi de düşünmeyi de bırakabilirim çünkü artık cidden yoruyor..
Yaşamak ne zor
Bu bir yıl boyunca ne çok şey yaşadım bir ben birde odamdaki dört duvar şahittir. Biliyorum ki depresif kişilik benim en büyük sorunum içine atmak en büyük sorunum aslında yaşamak benim en büyük sorunum. Üzerime bir ton yük yüklediler sonra da yaptıklarımdan memnun olmadılar ben ne yapsam yaranamadım beni en çok bunalıma sokan buydu beni en çok yaralayan buydu. Düşündükçe gözlerim doluyor ve ağlıyorum evet geçti o günler ama dün gibi aklımda evet içimi döküyorum göz yaşlarımla beraber. Bunalımdan saçlarımı mı kesmedim uykularımı bıraktım ağlamaktan içim mi çıkmadı ruh gibi etrafda mı dolaşmadım, ben ruhen çok şey yaşadım bir ben birde kara geceler şahit..Ya ben sadece kendi derdimle uğraşırken birde sizinle sizin tantananızla uğraştım. siz ne kadar beni düşündüğünüzü sansanızda çok kırdınız evet şuan onlarla bir sorunum yok ama yapılanlar bir yerde ukte kaldı göz yaşlarım neden durmuyor bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum... Çok kırılgan olmak mı beni bu hale getirdi yoksa değersiz hissettirilmek mi. O depresif dönemde aklımda dönüp dolaşan tilkiler vardı Allah'a olan inancım olmasaydı belki de şuan bu duyguları yazmıyor olurdum beni hep frenleyen Allah'a olan inancım oldu. Kendime ufak tefek zararlar verdim kabul ama canımı alacak kadar inancımı yitirmedim. "Ben kendimi kendi içimde yitirdim" bu kadar. Zey 🫧
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.