Zweig bu kitabında hayata yeni yeni atılan bir gencin bocalamasından ve onun yaşadığı ruhsal bunalımlardan bahsediyor. Berger'in çocuklukta gençlik arasında bir yerde sıkışıp kaldığını Zweig'ın usta psikolojik tahlilleriyle derinden hissediyoruz.Berger hayata karşı kırılgan, çocuksu, ne yapacağını bilmez , benlik algısı oluşmamış bir birey. Bence böyle biri olmasının nedeni ; taa çocukluğundan beri ailesiyle birlikte çekirdek bir hayat sürmesinden kaynaklı. Yaşadığı sorunlarda aklına hemen kız kardeşinin gelmesi , ailesinin yanına dönme isteği, mücadeleyi bırakması bunun göstergesi. Çünkü ailesiyle yaşarken kimse onu küçümsemiyordu, bildiği , güven duyduğu, onu olduğu gibi seven insanlarla birlikteydi.
Gel gelelim çocukluktan kaçmak isterken trajik bir şekilde "çocuk hastalığı "na yakalanıp ölmesi de çok acı...
İşte hayat mücadeleyi bıraktığın zaman seni oyundan atıyor, ayak uyduramayanları eliyor...