Bir sabah oğul, annesine, "Bugün okula gitmek istemiyorum," der. "Neden?" diye sorar annesi. "İki nedeni var; öğrencilerden nefret ediyorum, onlar da ben­ den nefret ediyor." Annesi karşılık verir, "Okula gitmek zorunda olmanın iki ne­ deni var: birincisi kırk beş yaşındasın, ikincisi okul müdürüsün."
Sayfa 99 - Pdf
Kimdir yüz beş liralık ayakkabıyı iki yüz doksana, dört yüz kırk liralık ceketi altı yüz on liraya fırlatan? Kimdir bu fasulyeye zam, osuruğa zam, sarımsağa zam, ekmeğe zam, zam diyen?...
Reklam
Doğrusunu istersen beni buradan kırk ikilik top söküp atamaz. Ama iki çift güzel söz, iki çift güzel göze canımı veririm.
Sayfa 95 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Bir saniye sustuk, ikimiz de saatlerce, en azından arka arkaya iki yüz kırk saat konuşmak için deli oluyorduk.
Sayfa 45 - Can yayınlarıKitabı okudu
Aşk
Bir saniye sustuk, ikimiz de saatlerce, en azından aralıksız arka arkaya iki yüz kırk saat konuşmak için deli oluyorduk.
Sayfa 44 - Can YayınlarıKitabı okudu
Hazreti Hatice (r.a.)
Hatice bir abide, Hatice bir destan . . . Ha­ tice çocuklarının annesi, Hatice hayırda öncülerin öncüsü. Hatice imanda ilkierin ilkiydi. Hatice diğer kadınların kıskandığı, Hatice meleklerin melek sandığıydı. Hatice evin anlamı, Hatice evliliğin anlamıydı. Gül sofrasındaki iki lokmadan biriydi. Hatice vefanın adı ve yemeğin tadıydı. Hatice anneydi, şefkate bir hedefti; Hatice inci inci kızlarina­ en nadide sadefti. Sözü senet, karan netti. Sihirli yakutlar gibiydi, sözde sükutlar gibiydi. Hatice imanın gür sesiydi, ezcümle müminlerin annesiydi . . .
Sayfa 256Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.