Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
Gerçek hayattan esinlenmiş etkileyici bir öykü…
Annem, evi, babamı ve bizi terk ettiğinde ben altı yaşında, abim sekiz yaşındaydı. Annemin babamı terk etmesini o yaşta bile anlamıştım da, bizi terk etmesini anlamamıştım. Anne çocuklarını terk eder miydi? Babam, annemi döverdi. Babam beni, abimi döverdi. Ben o yaşlarda babalar döver diye biliyordum. Babalar döver… Anneler olmayınca, evlerin
Reklam
Şems'e Üçüncü Mektup
Güller Şems diye açmıyorsa, gülün kokusunu neyleyeyim, Ayrılığı ağlatamayan gecenin karanlığını neyleyeyim. Şems'siz sofranın balını böreğini neyleyeyim, Beni kavurmayan acıyı neyleyeyim. Gözümü yakmayan gözyaşını neyleyeyim, Karanlığıma Şems olamayan yari neyleyeyim. Canını yoluma post eylemeyen dostu neyleyeyim, Şems gibi bakmayan
Ana-Babanın Evladı Üzerindeki 80 Hakkı
İmam-ı Nesefi hazretleri bildiriyor ki: Ana-babanın evladı üzerinde seksen kadar hakkı vardır. Kırkı sağlığında, kırkı vefatından sonradır. Sağlığında olan kırk haktan onu bedenle, onu dil ile, onu kalble, onu da para iledir. Bedenle olan hakları: 01- Hizmet ederek rızalarını almak. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Ana-babasına hizmet edenin
26 AY - 280 KİTAP
Şubat ayını 6 kitapla tamamlamış bulunuyorum. #Tavsiyeniteliğinde okuduğum kitapları bırakmak istiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim😊 (En alta geçen 25 ayın kitaplarını da bırakacağım. Yorum, fikir ve düşüncesini merak ettiğiniz kitapları sorabilirsiniz.) ŞUBAT AYI 1-Alınyazısı Saati(Sezai Karakoç) 2-Tasavvuf Bahçeleri(Necip Fazıl
Eşya
Eşya Bu mektup sana değil Susma yaşına gelen eşyalara Dünyanın kaç harikası var biri de yutkunmak Önümü ilikleyip çıktığım dışarılar Biliyorsunuz bazı fotoğraflarda canı sıkılan bir ağaç gibi bakıyorum dünyaya Umduğum felaket bu değildi diyorum “Bu dünyada birini sevdik o da öldü.” diye karşılandığım bir yasta göğe bakıyorum. Ben de aferin diyorum tanrıya Çünkü şöyle savaşlara inandım sonuncu dünya savaşında kaç asker intihar etti kaç kez yutkundu dünya Olsam mutlaka yanlış yerde nöbet bekleyen bir asker olacaktım. Kırk gün kırk gece aynı dalgınlıkla... Bu yüzden bu mektup sabaha karşı yalnız olan bütün eşyalara..” Seyyidhan Kömürcü
Reklam
Eşya-Seyyidhan Kömürcü
bu mektup sana değil konuşma yaşına gelen eşyalara demiri dövenin elinden canıma geçen ağrı büyüyor sabahları beni dışarı çıkaran acı ağacı geceleri beni eve gönderen zaman yapmaman gereken şeyler kalbimde sürtünüp büyüyen delik zaman hızlı ama vakit geçmiyor öyle ki bazen yukarıdan attığım öfkeyi aşağıdan toplayabilecek kadar hızlı çarpan bir
Dansın ilk yapılmaya başladığı sıralarda Osmanlı hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman, Fransa Kralı Fransuva'ya bir mektup yazdı. Kanuni, mektubunda şöyle diyordu: "Ben ki, kırk sekiz krallığın hakanı Sultan Süleyman Han'ım. Sefirimden aldığım habere göre, memleketinizde dans namı altında kadın-erkek birbirine sarılmak suretiyle, alamele-innas (herkesin gözü önünde) icra-i lağviyyat (faydasız işler) işlenmekte olduğu mesmuu şahanem olmuştur (işitmişimdir). İş bu rezaletin memkeletime de sirayeti ihtimali muvacehesinde name-i hümayunum yed'inize (elinize) vusulünden (ulaşmasından) itibaren derhal son verilmediği takdirde, bizzat ordu-yu hümayunumla gelip men'e muktedirim." 100 yıl dansı unuttular !!!
-- Türkistan'a Doğru --
Enver Paşa Sovyetler'in onu kullandığını anlamıştı. Moskova'dan ayrılıp Türkistan'a gitti. Burada, Basmacı Hareketine katılacaktı ve önderi olacaktı. Türkistan'da o zamanlar Basmacılar Hareketi vardı. Kısaca Basmacılar, Özbeklerin Sovyet yönetimine karşı başlattıkları ayaklanma hareketleriydi. Ruslara karşı savaşıyorlardı. Enver'in bu noktadan sonra amacı; Basmacılar'ın başına geçip, Sovyetlere karşı muzaffer olup, kendi devletini kurmak ve İngilizler'den intikam almaktı. Bu planını Cemal Paşa'ya bir mektup yazarak açıkladı. Cemal Paşa: "Allah aşkına inat ve ısrarını terk et! Kırk yılda bir bile olsa seni yürekten seven bu kardeşinin bir kere sözünü dinle!" demişti. Ancak Enver, bildiği yoldan gidecekti. Enver Paşa, Basmacılar'ın en önemli aşiretlerinden biri olan Lakaylar'ın yanına gitmek istedi. Basmacılar Sovyetlerle savaşıyordu ancak, Cedidci adı verilen düşmanları da vardı. Cedidciler Türkistan'da ki aydınlanma hareketiydi. Yani Osmanlıdaki Jön Türkler ve İttihatçılar gibi. Enver Paşa, Lakaylar'ın reisi Laka İbrahim'in gözünde, Osmanlının cedidcisi idi. Enver Paşa, Laka İbrahim tarafından tam 2 ay boyunca esir alındı. Enver Paşa'nın tüm eşyalarını alıkoymuşlardı. HATTA ENVER PAŞA, LAKAYLAR'IN ELİNE GEÇMESİN DİYE EŞİNİN VE ÇOCUKLARININ FOTOĞRAFLARINI GÖZ YAŞLARI İÇERSİNDE YAKMIŞTI! 2 Aylık tutsaklık sonrasında serbest bırakıldı. Kaynak:
Murat Bardakçı
Murat Bardakçı
-
Enver
Enver
Tolga Turan - Enver Paşa Bilgi Otağı - DeliDolu DFT Tarih - Basmacılar
274 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.