Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Amentü
İnsan eşref-i mahlûkattır derdi babam bu sözün sözler içinde bir yeri vardı ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman bu söz asıl anlamını kavradı geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı kararmış rakamların yarıklarından sızarak bu söz yüreğime kadar alçaldı damar kesildi, kandır
Sayfa 177 - TİYOKitabı okudu
27 yıl sonra Frodo
Zaman geçtikçe ahali, Frodo'nun da pek "yaşını göstermediğini" fark etmeye başladı: Dıştan, yirmilerini yeni doldurmuş, dinç, enerji dolu bir hobbit görüntüsünü koruyordu. "Bazıları da amma şanslı oluyor," diyorlardı; fakat Frodo daha ağırbaşlı bir yaş olması beklenen elli yaşına yaklaşıncaya kadar, bunun tuhaf bir şey
Reklam
YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem çiçekleri
Kaybolan Yusuf döner Kenan’a bir gün; gam yeme. Gör şu mahzun ev olur tekrar gülistan; gam yeme. Ey gönül, işler düzensizlikten elbet kurtulur, Dertliler kalmaz perişan böyle her an; gam yeme. Gerçi birkaç gün felek sapmış gider, hep ters yöne, Her zaman arzuna dönmez çünkü devran; gam yeme. Bülbülüm, kırlarda tekrar taht kurarsın, gün gelir, Tek ki sağ kal, kopmasın ömrün bahardan; gam yeme. Sel götürmüş yıkmış varlığın; mahveylemiş. Nuh eğer kaptansa, korkma olsa tufan; gam yeme…
Hafız-ı Şirazi
Hafız-ı Şirazi
İnsanın zaman zaman yaraları ile tuhaf bir ilişkisi oluyor: Bitsin istiyoruz, kabuk bağlıyor mesela fakat kaşımaya devam ediyoruz. Bilerek. Ne tuhaf. Afşar Timuçin, "İyileşen yaraya ikide bir dokunmanın ne anlamı var?" diye bu yüzden sitem eder. Bu eziyeti ne kendimize ne bir başkasına yapmalı sevgili okur. Yaralar yaşandığıyla kalmalı.
Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek
YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem çiçekleri
Reklam
"..Tabiatla haşır neşir, Kırlarda geçen ikindi vakti. Sakin, dinlenmiş, rahat Bir gün daha bitti."
Üşüyorum
Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum Gözlerim parke parke taş duvarlarda Açılıyor hayal pencerelerim Hafif bir rüzgâr gibi süzülüyorum Kekik kokulu koyaklardan aşarak Güvercinler ülkesinde dolaşıyor Bir çeşme başı arıyorum Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp Mis gibi nane kokuları arasında Ruhumu dinlemek istiyorum Zikre dalmış her şey Güne gülümserken papatyalar Dualar gibi yükselir ümitlerim Güneşle kol kola kırlarda koşarak Siz peygamber çiçekleri toplarken Ben çeşme başında uzanmak istiyorum Huzur dolu içimde Ben sonsuzluğu düşünüyorum Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum Durun kapanmayın pencerelerim Güneşimi kapatmayın Beton çok soğuk, üşüyorum...
Muhsin Yazıcıoğlu
Muhsin Yazıcıoğlu
Ne korkunç bir zaman dilimiydi yaşadığımız. Kırlarda ölüm, dağlarda ölüm, kentlerde ölüm, değişemeyen kafalar yüzünden de, okullarda, kurumlarda manevi ölüm. Siyasi çözüm bulunamadığı için ve karşılıklı inatlaşma sonucu, ne çok genç adam öldü, ne çok ana yüreği yandı, ne çok çocuk babasız, genç kadın kocasız kaldı.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.