mum ışığı
Ünlü bilginlerden birisi anlatıyor: -Unutamadığım bir anım vardır! Uzun kış gecelerinden birinde çok sevdiğim sevgilim kapıdan içeri girdi. Elimde olmayarak yerimden öyle sıçradım ki, o sırada yelimin rüzgân mumu söndürdü. Güzelliğiyle karanlıkları aydınlatan sevgilim gece yarısı gelmişti işte... Bende böyle bir istek yoktu. Bu devlet kuşu nereden başıma konmuştu? Sevgilim oturunca beni eleştirmeye başladı: -Beni görünce mumu söndürdün. Sebebi nedir? Ben de şöyle dedim: -Bunun iki sebebi vardır: Biri güneş doğdu sandım da onun için mumları söndürdüm. İkincisi de şu iki beyit hatırıma geldi: Sakil bir kimse mumun önüne gelirse, kalk, cemaat ortasında onu öldür. Eğer mumun önüne şeker gülüşlü, tatlı birisi gelirse yeninden tut ve bu sefer mumu öldür.
MEÇHUL ŞEHZADE: DELİ KURT 1403 yılının sonlarıdır. Üstü örtülü bir kağnı gecenin karanlığında ilerlemektedir. Genç bir atlı tedirgin bir şekilde kağnıyı yönetmektedir. Kağnıda Yıldırım Bayazıd'ın oğlu İsa Beğ'in eşi Bala Hatun vardır. Bala Hatun hamiledir. Osmanlı sipahisi Çakır Ağa onu sütanasının evine götürmektedir. Çakır Ağa, İsa
Reklam
MEÇHUL ŞEHZADE: DELİ KURT Olay Örgüsü 1403 yılının sonlarıdır. Üstü örtülü bir kağnı gecenin karanlığında ilerlemektedir. Genç bir atlı tedirgin bir şekilde kağnıyı yönetmektedir. Kağnıda Yıldırım Bayazıd'ın oğlu İsa Beğ'in eşi Bala Hatun vardır. Bala Hatun hamiledir. Osmanlı sipahisi Çakır Ağa onu sütanasının evine götürmektedir.
❝ Bir Kalbiniz Vardır, Onu Hatırlayınız..
İsmet Özel’in çok sevdiğim bir şiiri şu dizelerle bitiyor: “Herkesin bir bahanesi var, senin yok / biraz bekleyebilirsin, daha sonra / burada kalamazsın, başa dönemezsin / ama dön / eve dön! şarkıya dön! kalbine dön! ... Ev deyince hepimiz yanından dere akan, yaz kış bacası tüten o tek katlı yapıyı resmediyoruz hâlâ. Eski şarkılarımız yenileri
Sayfa 18 - E-KitapKitabı okudu
YEŞİL RENKLİ NAMUS GAZI OPERASI «Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte birçok
İnsan bazen acı çekmek ister, dibe vurmak ister. Dibe yakın değildim, çünkü az biliyordum hayatı, dip diye bir şey yok, acıları insanın kendi gözünde büyütmesi anlamsız. İnsan denen yaratık öyle acz içinde ki, ulu dediği dertleri bile hayatın kendi döngüsünde unufak aslında. Nedir ki acı, sıkıntı, bunalmak, daralmak, boştu hepsi, anlamsızdı. Terk mi edildin, sevdin de sevilmedin mi? O da bir şey mi? Değil mi? Bazen canı sıkılırdı insanın. Bakıp yakında olması gerektiğini düşündüğü her şeye ve görüp hepsinin uzakta olduğunu... Neden yakında olmalı? İstiyor ya, ondan.
Sayfa 93 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
"Senin değişen fikirlerin, yılların mevsimleri değil mi? Yüreğindeki diriliş ilk bahardır. Yaz ise kendi üretkenliğinin farkına varmaktır. İçindeki hâlâ büyümemiş o çocuğa ninni söyleyen eski sen, sonbahar değil de ne ki? Soruyorum sana: Kış diğer tüm mevsimlerin hayalleriyle dolu, uzun bir uykudan başka nedir?"
Rüknettin’in kalbi için kehanetler
ı rüknettin'in aynalarda ağladığı kadar var. bir mevsimin kıyısından tutarsan rüknettin kurak ovalara yağmurlar yağar ayak bileklerinden kavrarsan bir harfi kalbin şiir olup vadilerini sular. senin de vadilerin vardır rüknettin! kehanetler kurarsın, yağmalarsın kendini kurtarıp o yangında ilk önce kalbini niyedir, aynalarda azalır
Sayfa 102 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Yahya aleyhisselâma denildi: "Zinanın başlangıcı nedir?" Cevab: "Bakmak ve temenni etmektir!" Iyaz'ın oğlu Fudayl buyurdu: "Iblis diyor ki: Harama ba- kış, benim eski okumdur. O benim öyle bir okumdur ki, onunla attığımda hedefi şaşırmam!" Iblis bu sözlerle "haram nazar'ı kastediyor.
225 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.