Soğuk kış sabahları sıkıcı olur. Hele bir de gökyüzü tirşeleşmişse ve bir perde gibi kırışan çamurlu yollar hiç bitmeyecekmiş gibi önünde uzayıp gidiyorsa daha da sıkıcı olur.
Sayfa 159
Bir geçmiş yaratacağım kendime, yepyeni bir geçmiş. Kandan, kinden ve ihtirastan uzak. Artık daha mutlu, daha sevinçli uayanacağım sabahları. Tıpkı çocukluğumdaki gibi. Ben sevinç dolu uyanmayali o kadar uzun zaman oldu ki. Bir nar ağacı büyüyor içimde şimdi. Kokusunu duyuyorum Ben seçtim ve ben yaşadım. Pişman mıyım, hayır. Mutluyum, mutluydum. Bir kış masalıydı bu. Yaşadım ve yaşayacağım. Küçücük bir ölüm mü korkutacak beni? Heba, yoksa ne anlamı olurdu ki yaşamın. Kışlar üsütmeyecek artık beni. Her an kar sessizliğine ve huzura dönüşülecek ve bir nar ağacı büyüyecek içimde. Sevinç dolu sabahları uyanıp onu sulayıp koklayacağım. Yeniden ve yeniden. Kâbuslar Evi - Çağan Irmak - 12.bölüm
Reklam
Kayıtsızlığın ne başlangıcı vardır, ne de sonu; değişmez bir durumdur kayıtsızlık; bir ağırlık, hiçbir şeyin sarsamayacağı bir kıpırtısızlık, bir cansızlıktır. Dış dünyanın mesajları hala sinir merkezlerine ulaşıyor kuşkusuz, ama organizmanın bütününü tehlikeye atacak hiçbir toplu cevap özümlenir duruma gelebilecek gibi görünmüyor. Ayakta kalan tek şey temel refleksler sadece: Kırmızı yandığında karşıdan karşıya geçmiyorsun, sigaranı yakmak için rüzgardan korunuyorsun, kış sabahları daha sıkı giyiniyorsun...
Sabahları kahvaltıda uyuma mevsimidir KIŞ... çayın buharında ısınırsın. Elin bir şiire yaklaşır, savaş haberlerini duyar, cayarsın... Aslı Alpar - Kafa dergisi Aralık 2015 sayısı.
Kış, Kabil'deki her çocuğun en sevdiği mevsimdi; en azından babası iyi cins soba alabilen çocukların. Nedeni basitti: Kar yağınca okullar tatil edilirdi. Kış benim için çok haneli bölmelerin, Bulgaristan'ın başkentini anımsamanın sonu, Hasan'la sobanın başında iskambil oynayarak, salı sabahları Cinema Park'ta bedava Rus filmi izleyerek, bir sürü kardan adam yaptıktan sonra öğle yemeğinde pilavlı tatlı şalgam kurma'sı yiyerek geçirilen üç aylık tatilinde başlaması demekti. Ve uçurtmalar,elbette. Uçurtma uçurmak. Uçurtma yarıştırmak.
Orhan Pamuk
"...kış sabahları yüzünün renginin şehrin üzerindeki soluk beyaz göğün renginde olduğunu gördüğümde, çocukluğumuzda, caddenin ırmağından akan arabalar arasından, bir kaldırımdan öteki kaldırıma bir koşu çılgın ve neşeli geçişini seyrettiğim zamanki gibi, seni endişeyle severdim; severdim seni..."
Reklam
406 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.