İnsan neden yaşar? Ya da insanın bu hayattaki yeri nedir? Bazılarımız bir hedef koyar ve o hedefe ulaşmak için gecesini gündüzüne katar, bazılarımız bu hayatı yaşanmaya değere görmez, bazılarımızın bir amacı vardır ama o amaca ulaşmak için hiçbir şey yapmaz, bazılarımız acı çeker, bazılarımız yaşamayı çok sever, bazılarımız sadece kalır... Hayatta kalır. Ölmek için birçok nedeni vardır ama hayatta kalır. Küçücük bir umudu vardır; belki her şey bir gün güzel olur diye o umuda sıkıca sarılır.
Bence Raskolnikov da sondaki bazılar kısmına geçiyor. Çünkü onu anladığım kadarıyla bir hayatı vardı ama o hayatın içinde o yoktu. Sadece hayatta kalmaya çalışan birini okudum sanki. Hatta şöyle bir cümleyle özetliyordu: "Yalnızca var olmuş olmak için yaşamak!" Yaşam ilerliyordu ve o, o yaşam içerisinde savrulup gidiyordu.
Sonra bir şeyler yaptı ve o şeyden hiç pişmanlık duymadı. Pişmanlık duymayı o kadar çok istiyordu ki, böyle bir pişmanlığın onu sevindireceğini söylüyordu. " Hiç değilse... hiç değilse pişmanlık duyabilseydim! Öyle bir pişmanlık ki, yüreğimi yakıp kavursun, uykularımı kaçırsın; öyle bir pişmanlık ki, düşlerimi darağaçları suda boğulmalar doldursun!"
Kısaca ben bir şeyler okudum ve okuduklarım beni bir kez daha düşündürttü:
"Bu hayatta varım peki ama neden?"