İnsan Nedir?
İnsan, nankör bir canlıdır diye başlamak istiyorum sözlerime. Etten kemikten olmuş içine de düzinelerce duygu konmuş, doyumsuz bir varlıktır. Nankör dememin birçok sebebi var. Örnek verecek olsaydım eğer en basitinden ne kışa dayanabiliyoruz ne de yaza. Kış olunca yaz, yaz olunca kış olsun isteriz. Zora gelemiyoruz çünkü. Diğer bir örnek ise hepimiz iyiyken hiçbir sıkıntı yok, ne bir şükür ne bir dua. Ama nasıl da dara gelince dua etmesini biliyoruz? Ama bu yine iyi olana kadar devam ediyor, sonrası kısır bir döngü..
Kadın-erkek ilişkisinde sağlıklı iletişim için hem "insanı" hem "insan kadını" hem de "insan erkeği" bilmek lazım. Örneğin eğer bir "insan kadın", eşimden başka bir erkekle "insan insana" konuşamıyorsa, yani insan olma halini toplum içinde yaşayamıyorsa o toplumda derin bir ilişki fakirliği ver demektir. Üzerinde düşünmek gerekir. Bir insan kadın, değişik sosyal ortamlarda farklı insan erkeklerle, insan insana konuşabilmeli; gözlerinin içerisine bakabilmeli, tartışabilmeli. Karı koca, sevgili ve eşlik ilişkisi ise sadece kocasıyla arasındaki ilişkinin bir boyutudur. Bu ayrım önemlidir. Kişi bir erkek olarak eşi için, sadece benimle insan insana konuşabilir derse bir hapishane yaratır ve bunun bedelini kendisi, karısı ve çocukları ilişkilerindeki sığlık ve fakirlikle öder. İlişkideki esas zenginliğin kaynağı kadın ya da erkek olmada değil, kişinin insanlığındadır insanlığını elinden aldığın andan itibaren kişiyi kör bir kuyuya savurursun. Bu kısır döngü içinde anlamlı bir hayat nasıl devam edebilir?
Reklam
“Depresyonda, zaman yavaşlamaz ama biz geçen her saniyenin farkına varmaya başlarız. Bu farkındalık bize yavaşlama hissi verir. Yani canımız sıkıldığı için zamanın daha çok farkına varırız bu daha çok canımızı sıkar ve bir kısır döngü meydana gelir.”
Tekrardan incelendi
282 syf.
5/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Önceki incelememi yanlışlıkla sildim, tekrardan yazmak istedim. <3 Bu kitabı burada, bookstagram hesaplarında çok gördüm. Acelesi olmayan okunacaklar listesi arasındaydı. Kitabın anlatımı sürükleyici olsa da kitapta merak yok, daha sonra ne olacak diye heyecanlandırmıyor. Bilakis ne olacağını tahmin ediliyor. Zaten bir kısır döngü gibi ilerliyor süreç, hep aynı tarz şeyler oluyor gibi... Bu kitabı bilmeyen yok ama konusunu özetle yazmam gerekirse: Hayatından sıkılan, depresyon içinde olan Nora intihar etmeye kalkışır ve kendini Gece Yarısı Kütüphanesi'nde bulur. Orada pişmanlıklarıyla yüzleşir, birçok hayatını dener. Denediği hayatlardan birini sevdiği, benimsendiği taktirde de tamamen orada kalacaktır. Ama Nora kendine göre bir hayat bulamaz, bulduğunda da o hayata ait olmadığını düşünür. İntihar ettiği hayatına şükrederek döner. Verdiği mesaj güzel olsa da birçok tekrar olması sıkıcı. Eğlenceli bir vakit geçirmek adına okunabilir bir eser. Ama okumayan da pek bir şey kaybetmez gibi... :)
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202479bin okunma
Evin, kendi odasından memnun olmayan çocuğu. Evin, kendi evine çıkmak isteyen çocuğu. Evin reisine 100 senedir alışamadı o çocuk. Eve aidiyet hissetmiyor.Evi de, evin reisini de, ev ahalisini de sevmiyor. Evet,baya baya sevmiyor. Asıl çözülemeyecek olan şey bu. Ötesi, fazlası, dahası kısır döngü zaten.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.