İlk başlarda Rastignac karakterinden nefret etmeme rağmen kitabın sonuna doğru çok güzel bir kişisel gelişim sergilemiş olması ve aralarına girmek için yanıp tutuştuğu burjuvaların gerçek yüzlerini fark edebilmesi ona karşı bir sempati oluşturdu bende.Herkes gibi Rastignac'ta ilk başlarda Goriot Baba'ya ön yargı ile yaklaştı fakat sonrasında bu ince ruhlu,fedakar babayı tanıma fırsatı elde etti ve onun için elinden geleni yapmaya çalıştı.Goriot Baba'yı pansiyondaki kötü niyetli,çıkarcı insanlardan korudu.Kitabın sonunda fare deliğinden hallice odasında can çekişen Goriot Baba'nın yanında nankör kızlarının aksine Rastignac vardı.Genç öğrenci acı bir şekilde olsa da dünyanın gerçek yüzünü öğrenmiş oldu. Tam bir ters köşe kitabı yani tabsiyemdir.
Goriot BabaHonore de Balzac · Can Yayınları · 201714.8k okunma
"Genç bir kızı görmesini istemediği şeyleri görmeyecek gibi sarmalamasını ve genç kızın kendi istediği yönde ilerlemesini sağlayacak biçimde kendisini şiirselleştirmesini bilmeyen bir erkek - her zaman için beceriksizdir... Kendini şiirselleştirebilmek bir sanattır." Søren Kierkegaard
Kendinizi, olmadığınız genç insanlarla değil, dünkü sizle kıyaslayın. Herkesin gelişim hızı farklıdır, o yüzden başkalarının size geri kaldığınızı düşündürmesine izin vermeyin. Muhtemelen tam olarak nereye gittiğinizi bile bilmiyorsunuz ve dolayısıyla geri kaldığınızı düşünmek fayda sağlamaz. Kendi kişisel yolculuğunuza ve projelerinize Michalengelo'nun bir mermer bloğa yaklaştığı gibi, mesafe kat ettikçe öğrenip kendinizi ayarlayarak ve hatta önceki hedeften vazgeçip gerek duyduğunuz takdirde tamamen yönünüzü değiştirerek yaklaşın. Bir çalışma alanından ya da sektörden tümüyle ayrılıp başka bir alana geçtiğinizde bile eski deneyiminiz boşa gitmez.
Bu kitabı ilk kez Başak Kablanın tavsiyesiyle listeme ekledim ve alıp okudum. Şiddetli bir şekilde tavsiye ederim. Kitabı ilk olarak sadece kadın erkek ilişkileri temalı bir kitap gibi algılıyordum fakat kitap hem kendi cinsiyetimin, özellikleri, bakış açısı, tercihleri, istekleri hem de karşı cinsle alakalı özellikleri, bakış açılarını, anlatıyor. Şöyle ki biz iki farklı cinsiyetiz ve tabii ki istekler, anlama biçimleri, bakış açıları, farklı olacaktır ve en güzel yanı da farklı olmamızdır zaten. Erkek ve kadın kitapta geçtiği gibi marslı ve venüslü zaten bir birini tamamladıkları ve dengede oldukları için bir birlerine çekilirler. Kitapla ilgili tek beğenmedim kısım bir az fazla tekrara düşmesi olsa da ben çok beğendim, okunur, yenilir, yutulur.
Yansıtmaya çalıştığımız sahte imgeler yüzünden ne çok insan acı çekiyor. İnsanlar çok önemli olduklarını iddia ederken
bir yandan da bir hiç olduklarına inanıyor. Başkalarınca tanınıp
kabul görmek amacıyla bu toplum Düşünde bir rol kapabilmek
için didinip duruyoruz. Dişimizle tırnağımızla girdiğimiz her savaşımdan galip çıkmaya, güç, servet, ün sahibi olmaya. kişisel
düşümüzü ifade edip çevremizdekilere zorla benimsetmeye çabalıyoruz. Neden? İnsanlar Düşü gerçek sandığı, çok da ciddiye aldığı için.
Kitaba fazla önyargı ile yaklaşmışım. Açıkçası çok abartıldığını, bir kitabın bu kadar etkili olabileceğini düşünmüyordum. Klasik kişisel bir gelişim kitabı ve içi boş cümlelerle dolu olduğunu düşünmüştüm. Fakat çok yanılmışım. Hayata dair tüm yanılgılarımızı, tüm esiri olduğumuz algılar çok iyi işlenmiş. Sadece işlemekle kalınmamış bu öğrenilmiş çaresizliklerle nasıl mücadele edeceğimiz, dört anlaşma yaparak nasıl baş edebileceğimiz anlatılmış. Zihnimizdeki gerek toplum duvarını, gerek kişisel, kendi kendimize koyduğumuz engellerin kara büyüye benzetilmesi çok hoşuma gitti.
Dört AnlaşmaDon Miguel Ruiz · Ötesi Yayıncılık · 202311.1k okunma
"Yüzü o kadar kederli ve hüzünlü ki, belki de buna keder bile denemez. Sanki çoktan ölmüş gibi. Hiç yaşam belirtisi kalmamış. Üstelik ne hasta olduğunun bilincinde ne de düzelme umudu var. İşte depresyon dediğimiz hastalık, bu kadar güçlü. "
GÜNEŞİN RUHU
.
Her bir felsefenin yaşamın bir yönüne odaklanırken aslında kişisel gelişim, kabul ve içsel huzurun yolunu açtığını anlatan satırlardan oluşan bir okuma #güneşinruhu .
içimize dönmenin, iç dünyamıza vakit ayırmanın; değerlerimizle uyumlu bir şekilde yaşamamıza, derinlemesine düşünmemize ve kendimizi tanımamıza imkan tanıdığını
Sevgili 1k lılar
Öncelikle kitabı beğendiğimi belirteyim. Kitapta hiç farkında olmadan kendimizi olumsuz şartlamalarımız sonucu başımıza gelen şeylerden, bilincimizi yönlendirdiğimizde hayatımızda ne gibi değişiklikler olacağından bahsediyor. İnsanın kendi iç yolculuğunda kendinin ve potansiyelinin farkına varabilmesi için ufuk açabilecek bir kitap.
Okuyun mutlu olursunuz:)
Korku, zihindeki olumsuz düşüncedir. Korku milyonları öldürmüştür. Özgüven korkudan daha güçlüdür. Hiçbir şey iyi şeylere olan inanç kadar güçlü değildir.