Bağlanma Teorisi'nin kökeni ile, bağlanmaya neden ihtiyaç duyduğumuz ile başlıyor kitap. Belki de kitabın en ilgi çekici bölümü; her ne kadar modern toplum kendine yetmeyi yüceltse de bağ kurmaya biyolojik olarak ihtiyaç duyuyor olmamız.
Bunun nedeni ise tarih öncesi dönemde bağlanmanın aynı zamanda hayatta kalmak olması ve yalnız olanların daha kolay av haline gelmesidir. Şuan avcı-toplayıcı toplumlar olmasak bile biyolojimiz bu şekilde gelişti ve bu nedenle bağlanmaya ihtiyaç duyuyoruz diyor teori.
Fakat insanlar ebeveyn bağlanması, çevresel ve biyolojik farklılıklar sebebi ile farklı bağlanma modelleri geliştiriyorlar. Bunlar; güvenli, kaygılı ve kaçıngan bağlanma. Bu bağlanma şekillerinin özellikleri, kendimizin ve partnerimizin bağlanma türünü nasıl anlayacağımız detaylıca işlenmiş.
Güzel haber şu ki, yakınlık ihtiyacımızın karşılandığı, tatmin edici bir ilişki için iki güvenlinin bir araya gelmesi gerekmiyor. Çünkü güvenli bağlanan kişilerin, kaygılı veya kaçıngan da olsa partnerlerini güvenli alana çekme gibi bir etkisi var.
Ayrıca ilişkide etkin iletişimin faydası bence çok etkileyici bir şekilde açıklanmıştı. İster bekar veya evli olalım, romantik ilişkimiz olsun veya olmasın bu kitabı okumak kendimize, mevcut veya müstakbel ilişkilerimize yapabileceğimiz en iyi yatırım.