Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Seyyar eskicinin arabasından kitabı kaldırdığı zaman göğsünden boğazına doğru yükselen sıcaklık, şimdi tamamen yanaklarından dışarı fışkırıyor, yüzünde nefret ettiği o lüzumsuz pembelikleri oluşturuyordu.
Tanıdık birine filan rastlamasına gerek yoktu utanması için.
Reklam
Suat Ferid çelik grisi gözlerine hiç yakışmayan bir zavallılıkla yalvardı: “Bunu bir sır olarak tutarsınız değil mi?” “Tabii canım, aşkolsun.”
Anette, Suat Ferid Bey’in zihnine ihtilal vermişti. Brükselliydi. Galiba on küsur yıldır İstanbul’da yaşıyordu. Birkaç okul değiştirmiş bir Fransızca öğretmeniydi.
Osmanlıca kullanmak... secli konuşmak... keza Osmanlıca şiir döktürmek. “Anette sende hiç mi yok merhamet,” diye başlayan uzunca bir şiiri bile vardı.
Reklam
Çünkü Ferid’in pek kısa bir sürede keşfettiği gibi “Duvduvani Efendi” altı yedi aylık mükemmel bir dişi kediydi. “Ne yapaydım lan... gecenin zifirinde kara kedinin cinsiyetini nasıl seçecektim...”
404 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Bir kediden kaç bardak çay çıkar acaba?”
Neden zorlarsınız ki şu kadar en az kelime kullanarak inceleme yapmak zorundasınız diye. Nasıl da güzel oldu devrik cümlem. En az 150 olması gerekiyormuş ya. Bırakın insanlar istediği şekilde yazsınlar incelemelerini. Gerekirse tek kelime yazsınlar. Mesela ben bu kitap için tek bir cümle kurmak istiyorum : “Bir kediden kaç bardak çay çıkar acaba?”
Kitab-ı Duvduvani
Kitab-ı DuvduvaniY. Hakan Erdem · Kanat Kitap · 200442 okunma
Anette gelmeden yapılacak bir iki ufak iş daha vardı... Yuvarlak ekmek tahtasının üzerine birkaç çeşit peynir dizdi. Sanki saatlerdir dışarıdaymışlar da yumuşamışlar gibi olsun diye microwave’de defrost ayarında biraz ısıttı peynirleri.
Koku “Duvduvani Efendi”nin gayet cesur tavırlarla mutfağa damlamasına sebep olmuştu: Kendisine ayrılan lezzetli parçaları Ferid’in elinden kaparak yedikçe de sakinleşmiş, bayağı “hanımlaşmıştı.”
Reklam
Bunu içinden değil de aleni söylediğine pişman oldu, ama yapacak bir şey yoktu. Her zamanki sığınağına, gülümsemesine sığındı. Anette, acele acele sanki hikâyesine inanılmıyormuş gibi.
Yeni öğrenmiş filan olmalıydı, kızın iki lafından biriydi “aşkolsun.” Zengin tınılı, çm çın, rayihalı bir ses.
305 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.