Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Descartes'ın şüpheciliğinin vardığı son nokta, insanın kendi 'ben'inin varolduğunu inkâr edemeyeceği gerçeği, yani 'düşünüyorum o halde varım' prensibi, esasında hem Kartezyen düşüncenin, hem de rasyonel teolojinin en önemli hareket noktasıdır. Zira bu düşünce, bir yandan Tanrı fikrine, öte yandan da onun varlığına kaynaklık edecektir. Dahası, her bir düşünen insanın bu akıl yürütme sayesinde varolduğu sonucuna varması gibi, Tanrı'nın evreni var etmesi de. onun kendi zihnindeki fikirleri düşünmesi sayesinde mümkün olacaktır. Dolayısıyla, Tanrı'nın varlığına, Kitab-ı Mukaddes'deki 'O ki, vardır' (Çıkış. 3. 13-14) ifadesiyle değil, salt düşünce sayesinde ulaşılacaktır.
Herkes aynı inanca ve aynı cesarete sahip değildir nitekim kitab-ı Mukaddes de bize yargılarımızı iyi niyet ve merhametle oluşturmamızı emrediyor....
Sayfa 229Kitabı okudu
Reklam
Köleliğin Menşei
Köleliğin çok eski kavimlerde de bulunduğu; bunu İslâmiyet'in ihdas etmediği bellidir. Maamafih bu müessesenin kaldırılmasını, siyasî, sosyal ve iktisadî sebepler dolayısıyla uygun görmeyip, onu ıslah ettiği, kölelerin hukukî ve sosyal vaziyetlerini düzelttiği de bir hakikattir. Eski cemiyetlerde, kölelik neticesini doğuracak pek çok yol
Jung, burada Kitab-ı Mukaddes'ten Ye'cuc ve Me'cüc'le ilgili bir bölüm aktarma ihtiyacı hissetmiştir. Luther çevirisinden aktarılan bu bölüm şu şekildedir: "Ve bin yıl tamam olunca, şeytan zindanından çözülecektir. Yerin dört bir yanında olan milletleri, Ye'cuc ve Me'cüc'ü saptırmak ve onları cenk için bir araya toplamak üzere çıkacaktır. Onların sayısı denizin kumu gibidir. Ve yerin genişliği üzerine çıktılar ve mukaddeslerin ordusunu ve sevgili şehri kuşattılar."' Zülkameyn, iki dağ arasında yaşayan bir halk için yıkılması imkansız bir duvar inşa etmiştir. Jung'a göre, burası kim oldukları belli olmayan düşman sürüsü Ye'cuc ve Me'cüc'e karşı korunması gereken "orta yer"dir. Psikolojik açıdan bakıldığında, burası orta yerde kurulan ve Vahiyde "sevgili şehir" yani dünyanın merkezi Kudüs diye anılan Kendilik'tir. Kendilik, doğumdan itibaren hasetçi güçler tarafından tehdit edilen bir kahramandır; herkesin sahip olmak istediği, kıskançlık çatışmalarına sebep olan bin mücevherdir; kötü ve karanlık ilk güç tarafından parçalanan tanrıdır. Psikolojik anlamda bireyleşme, ortak katmanda boşluk korkusu yaratan ve ruhun ortak güçlerinin darbesi karşısında hemen mağlup olan doğaya ters bir olgudur. Yardımsever iki dostun gizlem efsanesi, arayışında mücevheri bulan kişiye korunma muştular.
Hıristiyanlığın Yayılması
Hıristiyanlık ilk birkaç yüzyılda, Nasıralı İsa'nın çarmıha gerildikten sonra ölüp yeniden dirildiği ve insanların da ona inanarak sonsuz yaşamı bulabileceği öğretileriyle Kudüs'ten Greko-Roman dünyası boyunca yayıldı. Hz. İsa'nın müritleri ona "Tanrı'nın meshettiği" anlamına gelen ve İbranice "meshiah" ya da "Messiah" [kurtarıcı] kelimelerine denk olup Yunanca Christos'tan gelen İsa Mesih dediler. Kitab-ı Mukaddes'teki Elçilerin İşleri'ne göre ilk olarak Antakya'da "Hıristiyan" olarak adlandırıldılar. Önemli kişiler arasında daha çok Aziz Pavlus olarak bilinen ve başta Hıristiyanlara zulmeden ancak Şam'a giderken gördüğü vizyondan sonra din değiştiren bir Yahudi olan Tarsuslu Saul da vardı. Aziz Pavlus yeni inancı yaymak için 40-50 yıllarında yorulmadan seyahat etti. Müritlerinin lideri olarak Hz. İsa tarafından özenle seçilen Aziz Petrus Roma'ya yerleşip kilisenin ilk papası ya da lideri oldu. Hıristiyanlar Roma İmparatorluğu yönetiminde, özellikle de 64'te Nero ve 303-311 yıllarında Diocletianus tarafından şiddetli zulüm gördüler. 313'te, Büyük Konstantin inancın hoş görülmesi gerektiğine karar verdi ve 380'de Hıristiyanlık I. Theodosius yönetiminde imparatorluğun resmî dini oldu.
Sayfa 318 - Kronik KitapKitabı okudu
Gerçek İslam'a Doğru
Malcolm X, daha hacca gitmeden önce Elijah Mu- hammed'in öğretilerinin İslâmiyet'ten ne kadar uzak olduğunu anlamaya başlamıştı. Özellikle onun Fard'ı Tanrı bilmesi, ahiretin gerçek olmadığını söylemesi, kendini peygamber ilân etmesi ve İslâmiyet'i Zencilere mahsus bir din olarak tanıtması gibi hususlar yanlış bir yolda olduğunu açıkça gösteriyordu. Elijah Muhammed, nutuklarında ve yazdığı kitaplarda Hristiyanlığı sert biçimde eleştirmesine rağmen Kur'an-ı Kerîm'den çok Kitab-ı Mukaddes'ten nakillerde bulunur ve Kur'an'ı kendi yanlış ve temelsiz fikirlerine göre yorumlardı. Hareket mensuplarına ibadet olarak yalnız mabette otururken veya ayakta dururken Fatiha'nın İngilizce mealini okumayı ve her aralık ayında otuz gün oruç tutmayı öğretmişti.
Reklam
Türk aydını, Kitâb-ı Mukaddes'in Serseri Yahudisi.. Hangi Türk aydını? Kaçanlar ne Türk, ne aydın. Bu firar bir Kabil kompleksi.
Sayfa 97
Bilimsel olarak doğrulanabilen bu tür olgular, Siyonist araş­tırmacıları şaşkınlığa sevk etmektedir. Kitab-ı Mukaddes, kurmacadır ve içindekilerin çoğu,herhangi bir aşamada Filistin' deki Yahudilerin yüceliğini belgelemiyordu. O daha çok, sosyal ve siyasi amaçlara hizmet etmesi için hazırlanmış ideolojik bir metin olarak görülebilir.
Yahudi halkı adına Filistin'in biteviye talan edilmesi; Kitab-ı Mukaddes, Siyonist ideoloji ve (denizaşırı destekçileriyle beraber) İsrail devleti arasındaki manevi, ideolojik, kültürel ve uygulamalı sürekliliğin bir parçasıdır. Her ikisi de başarılı siyasi sistemler olan İsrail ve Siyonizm, Yahudi kutsal metinlerinde İbrani Tanrısı
Reklam
Supernatural Fans :) sezon7
Kara ve deniz karşıt ikilisinin bir tezahürü de Kitab-ı Mukaddes'teki deniz hayvanı Leviathan veya Livyatan ile kara hayvanı Behemoth ve bunların mücadelesidir (Mezmurlar74: 14, Yeşaya 27: 1). Kabalacı tefsire göre Behemoth boynuzları ve dişleriyle Livyatan'ı parçalamaya çalışır; Livyatan ise yüzgeçleriyle Behemoth'un ağzını bumunu kapatıp onu soluksuz bırakır.
Esasen tarım, insanlık tarihinde kölece çalışmanın ilk tezahürüdür. Kitab-ı mukaddes geleneğine göre ilk katil Kabil, bir çiftçidir..
Nutuk Artık Tabu Olmaktan Çıkartılmalıdır!
Türkiye'nin yakın tarih alanındaki tabularından biri, belki den başlıcası Nutuk'tur. 15-20 Ekim 1927 günlerinde Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal tarafindan CHP Kongresi'nde okunan Nutuk, Kongre GenelKurulu tarafından "tamamen ve harfiyen tasvip edilmiş". böyleceTek Parti'nin tek "temel eseri" ilan
Sayfa 48 - TimaşKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.