İskemlesini yanaştırdı masaya, üzerine bir ceket aldı. Üşümezdi belki, ama hissettiği, kitaba saygıydı. Üstünü başını düzeltti sonra. Kitaplar onun için çok kıymetliydi işte. Kitapların yanına gelince en sevdiği dostlarının yanına girer gibi çekidüzen verirdi kendine. Uzun kır saçlarını tarar, ceketinin düğmesini iliklerdi. Aklından şüpheye düşmeyecek olsa odasına girerken kapıyı tıklatır, girince kitaplara selam verirdi.