İmkansız diye bir şey yoktur, düşük olasılık vardır.
Az önce 21. Yüzyılın en iyi bilim kurgu romanlarından birini bitirdiğimi düşünüyorum.
Eğer bilim kurgu seviyorsanız bu kitabı okuyun. Matematiğe ilginiz varsa okuyun. Biyolojiye, fiziğe, kimyaya, tarihe, felsefeye, edebiyata, psikolojiye, nörolojiye ve daha sayamayacağım birçok alana ilginiz varsa bu kitabı OKUYUN derim.
Öncelikle yazarın
İvan İlyiç'in Ölümü'nü Türkiye İş Bankası Mazlum Beyhan çevirisiyle okudum.
Bu kitapta spoiler verme derdi yok bence çünkü kitabın ismi başlı başına spoiler zaten.
Kitap yine Rus başyapıtlarından biri bence. Okurken sürekli bir şeyleri sorgulayacağınız bir kitap.
Adım adım ölüme giderken ne kadar farkındayız bu hayatın? "Belki de sürdüğüm yaşam, sürdürmem gereken yaşam değildir?" (s.71) Peki ya sürdürmem gereken yaşam neydi? Doğru yaşanılacak bir hayat var mı ki? Yoksa herkesin kendi doğrusu mu var? Ben kendimi mutlu etmek için mi yaşıyorum bu hayatı yoksa başkalarını mutlu etmek için mi?
Kitap sizi daha bambaşka sorularla karşı karşıya bırakacaktır. Bütün inançların ve inançsızlıkların çatıştığı o anı "ölümü" (her şeyi) size sorgulatacak bir Tolstoy kitabı.
Okuyacak olan arkadaşlara keyifli okumalar dilerim. Kitapla kalın...
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202245,8bin okunma
DNA sarmal keşfinin asıl kahramanı; Rosalind Elsie Franklin "Photo 51"
20. yy'ın en büyük başarılarından biri olan DNA'nın moleküler yapısının çözümlenmesiyle bilim dünyası âdeta büyük bir zafer kazanmıştır. Bilim ışığında yapılan uzun soluklu çalışmalar ile netleşen DNA'nın sarmal keşfi ile 1962 yılında James Watson, Francis Crick ve Maurice Wilkins fizyoloji ve tıp dalında nobel ödülüne layık görülmüştür. Watson,
Size yazarı anlatmalı mıyım? Haddim değil deyip susmalı mıyım? Elbette pek çoğunuz benden çok daha iyi biliyorsunuzdur. Hele ki bu eseri okumaya kalkışmış yahut okumuş biriyseniz zaten oldukça aşina olmanız muhtemeldir. O nedenle bu çipil gözlü, ( bizim oraların deyimiyle) bi kucak sakallı adamı anlatmak işlemini pas geçiyorum.
Tolstoy bu
2017 yılında Nobel edebiyat ödülü alan Kazuo Ishıguro’nun “Beni Asla Bırakma” adlı romanı, Ishiguro’dan okuduğum ilk romandı ve kitabı okuyup bitirdiğimde karışık duygular yaşadım. Kitabı okurken pek çok eserle bağlantı kurdum -bu bağlamda kitap zihin açıcıydı benim için- ancak diğer taraftan kitap bende sebebini bilmediğim bir eksiklik hissi