16 yaşına girdiğimden beri neredeyse hiçbir kitap okuyamıyordum.Aslında 15 yaşıma girdiğimden beri beni tatmin eden bir kitap bulamıyordum.Yks sınavının stresi,arkadaşlık sorunları vs resmen boğulduğumu hissediyordum.Çoğu insan boğulduğunu hissettiğinde kitaplara tutunur ama bu durum benim için böyle değil.Hiçbir şeyin bir anlam ifade etmediğini
Benim bu kitapla ilgili geçmişim biraz kabarık aslında. Klasikleri, hep okumak istiyorum özellikle rus klasiklerini tanımak istiyordum, “Ölü Canlar” uzun süredir rafta tutup okumadıklarımdan biri. Okumamam, bana sürekli huzursuzluk verdiği için hiçbir şey
yapmak istemediğim şu günlerde okudum.
Gelelim kitaba, yalın dili, inişli çıkışlı, adeta
1915 yılında yayımlanan İyi Asker Bir Tutku Öyküsü, savaş ya da askerlik anlatısının dışında, alt başlığa daha yakın, bir tutku öyküsü denebilir İyi Asker için.
İyi Asker'de iki çiftin, birbirine geçmiş, sırlarla dolu hikâyesi anlatılır.Kitabın anlatıcısı John Dowell ile eşi Florence Dowell, Nauheim'daki bir kaplıcada iyi asker Edward Ashburnham ve eşi Leonora Ashburnham ile tanışır.Kısa sürede arkadaş olurlar.Dowell çifti, aristokrat olmaktan uzak zengin Amerikalı bir çifttir.Ashburnham çifti ise aristokrat sınıfın kabul görmüş kurallarına göre yaşamayı bilen bir çifttir.Görüntüde sorunsuzmuş gibi devam eden evlilikler, içten içe kaynamaktadır.
John Dowell ağzından anlatılan hikâye, anlatıcının da çelişkileri eklenince, başlangıçta yaratılan "ideal çift" imajından uzaklaşır.
Gerçek olaylara dayanan hikâyeyi, Ford Madox Ford on yıl boyunca zihninde tasarlamış.
"Duyduğum en acıklı hikâye bu." cümlesi ile başlayan kitabın adını " En Acıklı Hikâye" koymak istemiş yazar.
Ancak yayıncısı dönemin ağır atmosferi nedeniyle bu ismin uygun olmadığı iddiasında bulunmuş.
For Madox Ford, ironiyle " İyi Asker'e ne dersin?" demiş yayıncısına.
Kitap böylece İyi Asker adını almış.
Ford Madox Ford bunun pişmanlığını derinden yaşamış.
Güvenilmez anlatıcı tekniğinin başarılı şekilde kullanıldığı ilk kitaplardan biriymiş İyi Asker.
John Dowell, yaşanan her şeyi anlatıp sorgularken, okuyucu olarak biz de onun ne kadar güvenilir bir anlatıcı olduğunu sorguluyoruz.
Kitabı tam olarak sevip sevmediğime karar veremedim.Sevmeye daha yakınım yine de.
İyi AskerFord Madox Ford · Zeplin Kitap · 201899 okunma
Basil Hallward döneminin iyi sayılan ressamlarından biridir. Bir davette ilk gördüğü anda ona ilham olan yirmilerinin başına henüz yetişmiş Dorian Gray'e rastlar. Basil gençten modeli olmasını ister ve arkadaşlıkları başlar. Modelliğe devam eden Gray, bir gün Basil'in arkadaşı Lord Henry ile tanışır. Bu kısımdan sonrasında Henry'nin
Kitabın kapağında; "Modern hayatın köleliğinden kurtulmak isteyenlere yol göstermek için yazılmıştır." cümlesi beni ilk çeken detay olabilir. Aslında bilimsel detaylardan bahseden bir kitaba göre çok sade bir dil ile hazırlanmış. Bu sayede yorulmadan ve merakla okuyabileceğimiz bir kitap olmuş. Nobel Tıp Ödüllü kitabımızda insana dair birçok şeyin; ( sosyal, psikolojik, maddi ve manevi bir insan ) keşfi mümkün kılınmış. Birçoğunu unutacak olsam da, kitap da yer alan bazı bilgiler şimdiden kafamda yer edindi. Çok keyifli ve faydalı bir okuma oldu. Kesinlikle tavsiye edebileceğim çok yönlü bir kitap.
kitabın ilk cümlesi ile başlamak istiyorum zira hedef nokta bu olsa gerek;
"Ne kadar seviliyorsan o kadar sev" ve "kaptırıp gitme kendini, gidenin arkasından. Değer gördüğün kadar değer ver ki değmeyecek insanlar üzmesin seni."
Bu kitabı okumak bana öyle iyi geldi ki, kısacık anlatımlarla olan sayfalar, sanki sayfalar dolusu anlatım saklıydı içlerinde...
Yazarla sohbet ediyor hissi veriyor kitap size,
Kendinizi nezaman işe yaramaz, güçsüz çaresiz hissettiginiz an da bir umut ışığı olurcasina sözcükler.
Okudukça her satırını kendinizdeki gücün ve umudun olduğunu daha çok hissediyorsunuz hayata dair...
Her sayfası not edilecek, altı çizilecek cümlelerle dolu, paylaşımlarımda bana herdaim eşlik edecek cümleler
Tek kelimeyle harikaydı, yürekten tavsiye ederim