Hayatımın sonunda, ihtiyarlığımda, beni mutlulukla gülümseten pek çok şey hala vardı. Mesala:
1. Çocuklar. (Onlar bütün alemin kurallarını özetler.)
2. Tatlı hatıralar.(Güzel oğlanlar, kadınlar, güzel resmetmek, dostluk.)
"Sevgide güneş gibi ol,
dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol,
hataları örtmede gece gibi ol,
tevazuda toprak gibi ol,
Öfkede ölü gibi ol,
her ne olursan ol,
Ya olduğun gibi görün,
ya göründüğün gibi ol."
Almanlar ve Osmanlı Devleti arasındaki iyi ilişkiler; çok uzun yıllar boyunca devam etmiş, bu dostluk sayesinde Almanlar, Osmanlı'ya bağlı topraklar üzerinde başka hiçbir millete nasip olmayacak ayrıcalıklara sahip olmuşlardı.
İnsanın salt güzellikle karşı karşıya geldiği an yok mu, sevgili Sokrates işte yalnız o an için insan hayatı yaşanmaya değer! dedi Mantineialı yabancı kadın.
"Veba sevme gücünü ve hatta dostluk duygusunu herkesin elinden almıştı. Çünkü aşkın biraz olsun geleceğe gereksinimi vardır oysa bizler için artık kısa anlardan başka bir şey yoktu."
Evet bu dünyanın yuvarlaklıgma akhm yattı.
Yuvarlak. .. Yuvarlak oldugundan dönek... Dönek oldugundan CIVlk. .. Yürekli babayigitlerin işi çetin Kamil Bey, işi çok çetin ...
Sag olsun, bizim Ari f Bey'e bakarsan, dünyada herkesten kuşku lanacaksm, babandan bile ... Peki, o zaman arkadaşlık nerde kalır, dostluk ... Ittihatçıhk? Niyazi'ye kızıyor. Söylediklerini duy dunuz. Bakarsan, azıcık dogru gibi ... Ama, nice dogru görünen ler yanlış çıkmadı mı? Bence insan en çok görünüşe aldanıyor.
Dogru sandıgınız yerde yanılıyorsunuz. Sabahtan beri düşünü yorum. Bence, ya bu sizin Niyazi, bir başka Zeybek Niyazi'dir ya da bu işin içinde, bir büyük mesele vardır. Mesele dedimse, vatan millet meselesi... Sabahtan beri düşünüyorum. Kafam kaza na döndü. Hayır, olamaz! .. Benim Niyazi kötü oglan degildir, muhterem ... Kötülük, bu çamur dünyada ... Eskiler "Dünyanın ucu uzun .. " demişler. Neden demişler? Işlerin iç yüzü geç anla şılıyor da, ondan ... Bugünlere geldimi, ucu büsbütün uzadı, ce nabetin ... Uzadı ki yetişmeye ömürler yetmez oldu. Biz işe "Ha düzeldi, ha düzelecek" diye başladıydık.