“Okumak, tabii ki, okumak başkadır, okumak bir eylemdir!” Televizyona gelince, hatta iyi düşünürsek sinemada bile... Bir filmde her şey verilmiştir, insan hiç bir şey kazanmaz, hazırlanıp sunulmuştur film; görüntü, ses, dekor yönetmenin niyetini anlayamamamız halinde ortama göre müzik...” “Korkman gerektiğini gösteren kapı gıcırtısı” “Kitap okurken bütün bunları hayal etmen lazım... Okumak sürekli bir yaratma eylemidir.”
“Okumak, tabii ki, okumak başkadır, okumak bir eylemdir!” “Çok haklısınız, okumak bir eylemdir, ‘okuma eylemi’, çok doğru söylediniz…” “Televizyona gelince, hatta iyi düşünürsek sinemada bile… Bir filmde her şey verilmiştir, insan hiçbir şey kazanmaz, hazırlanıp sunulmuştur film; görüntü, ses, dekor, yönetmenin niyetini anlayamamamız halinde ortama göre müzik…” “Korkman gerektiğini gösteren kapı gıcırtısı.” “Kitap okurken bütün bunları hayal etmek lazım… Okumak sürekli bir yaratma eylemidir.”
Reklam
Ernest Fischer
"Milyonlarca kişi kitap okuyor, müzik dinliyor, tiyatroya, sinemaya gidiyor. Neden? Oyalanmak, dinlenmek, eğlenmek istiyorlar demek soruyu pekiştirmekten öteye gitmez. İnsanın bir başkasının hayatına, sorunlarına gömülmesi, kendini bir resim, bir müzik parçası, ya da bir roman, oyun, film kişisi ile bir görmesi neden oyalayıcı, dinlendirici,
Bu kalbin, birini sevmeye ihtiyacı vardı. Ve sen bunu anlamadın. Ve bana eziyet ettin. Ve eziyet ettiğini bilmedin. Göz yaşımı silmedin. Ve ben, senin bilgisizliğinin artmasına izin verdim. Fakat hiçbir şeyi unutmadım. Ve hepsini aklıma yazdım. Ve sana izin verdim ki, bilmeden yaptığın eziyet artsın. Ve sonunda artık dayanamıyorum diyebilmek için
''Hayalinde canlandır. Atlara, köpeklere, el arabalarına sahip on dokuzuncu yüzyıl insanı...ağır çekim. Sonra, yirminci yüzyılda kameranı hızlandır. Kısaltılan kitaplar. Özetleştirilen. Özet haber veren dergiler. Bulvar Gazeteleri. Her şey kapanışa, hızlı sona indirgeniyor. '' ''Hızlı son.'' Mildred başıyla onayladı. ''Klasikler on beş dakikalık radyo programlarına uyacak şekilde kısaltılıyor, sonra iki dakikada okunacak bir kitap eleştirisi için tekrar kısaltılıyor, sonunda da bir sözlükte on-on iki satır alıntı yapılıyordu. Abarttım tabi. Sözlükler referans içindi. Ama Hamlet ile ilgili tek bildikleri (bu kitabı biliyorsundur Montag: sizin içinse herhalde ancak aklınızda pek az yer etmiş bir söylentiden ibarettir Bayan Montag) dediğim gibi, Hamlet ile ilgili tek bildikleri artık nihayet bütün klasikleri okuyabilirsiniz; komşularınıza ayak uydurun iddiasında bulunan bir kitaptaki bir sayfalık özetti. Anlıyor musun? Anaokulundan üniversiteye, sonra tekrar anaokuluna; entellektüelliğin son beş yüzyıl veya daha fazlasında gidişat bu işe. ''Filmi hızlandır Montag, çabuk. Tıkla, Foto, Bak, Göz, Şimdi, Film, Burada, Orada, Hızlı, Adım, Yukarı, Aşağı, İçeri, Dışarı, Neden, Nasıl, Kim, Ne, Nerede, Ha? Uh! Pat! Küt, Bim; Bom, Bum! Özetler-Özetler, Özetler-özetler. Siyaset? Bir sütun, iki cümle, bir manşet! Sonra havanın ortasında hepsi kayboluyor. Yayımcıların, suistimalcilerin, yayıncıların pompalayan elleri insanın zihnini öyle hızlı döndürüyor ki, zaman kaybı olan bütün o gereksiz düşünceler merkezkaç kuvvetiyle dışarı fırlıyor!''
Sayfa 75 - İTHAKİ YAYINLARIKitabı okudu
Upuzunn
Benim adım Kinyas. Gün ağrıyor. Başım ağrıyor. İsmimi kendime ben verdim. Bitmeyen bir öfke ve bitmeyen bir mutsuzluğun ifadesi. Bütün insanlara kızgınım. Yaşadıkları için. Hayattan midem bulanıyor... Ateşle oynarım. Yeterince benzin ve karşımda oturan adamın ceketinin iç cebindeki çakmakla dünyayı yakabilirim. Benim adım Neron. Geceleri, çaldığım
Reklam
677 öğeden 551 ile 560 arasındakiler gösteriliyor.