"Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin”
Bütün dünya bir araya gelse ve sana geç kaldığını söylese bile, hayır, kalmadın!
Aksine, tam da yeniden başlaman gereken noktadasın.
Merhaba sevgili okurlar
Genelde kitabın başından başlanır incelemeye ama ben sondan başlamak istiyorum çünkü kitap sonunda daha çok değer kazanıyor bende... ilk defa okuruna teşekkür eden bir yazarla karşı karşıyayım bu çok güzel bir his... Kitabın akıcı olması, farklı bir kurguda olması, merak ettiğim sorunun cevabını yanıtlamak için okumaya
Hayat çoğu zaman böyledir. Bir şeyi -birini, bir duyguyu, bir bilgiyi- öyle uzun zaman beklersiniz ki karşınıza çıktığı anda apışıp kalırsınız. Boşluk boşluk olmaya o kadar alışır ki kendi kendine kapanmayı beceremez.
"Bugün 16 Kasım 1980.
Saat on altı kırk iki.
Sayın dinleyiciler, burası Radyo Şarampol!"
İlk aşkınızı hatırlıyor musunuz?
İlk gençlik heyecanlarınızı,
Lise yıllarınızı, ilk kopya denemelerinizi,
Asla bitmeyecek dediğiniz dostlukları,
Dikiş makinesi seslerini,
Mektuplaşmaları,
Defter kenarına yapılan süslemeleri,
Radyo yayınlarını,
H. Hükümenoğlu @hikmeth benim bu yıl tanışmayı çok istediğim bir kalemdi. Kısmette ilk Harika ile tanışmak varmış. Ve ben bilmeden kronolojik olarak en doğru yerden başlamışım aslında. Çünkü yazar bu kitabıyla 1919-1960’lı yıllar arasındaki genç Türkiye’nin siyasal, sosyal, basın ve de edebiyat açısından değişim sancılarıyla birlikte tüm geçmişini
Öyle güzel bir kitapla geldim ki hüzün var, keder var, acı var ama en çok umut var.
Bir de Suna var. Babasının karadutu. Doğarken ağlayan , annesini aynı gün kaybeden, içine içine kederini akıtan. Masalların kadını halası sayesinde o yarasını bir nebze de olsa saran, onun sevgisi ile sarmalanan.
Öyle bir hala ki bir muskaya bir kaderin sırrını
Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. insan hüzünleniyor, birazda haline şükür ediyor. Genetik bir şansızlık mı yoksa sadece kader mi yada bir imtihan mı ,böyle bir imtihanla baş edebilir mi insan .iki engelli çocuğun bakımı anne bırakıp gidiyor hiç iyileşme ümidi yok zor . İnsan acılarını ruhunda hisseder. Baba olmak zor ama böylesi de çok zor. Bazısına hayat acımasız davranıyor bunu kağıda dökmek de zor , belki bir gün bende çektiğim acıları yazarım belki tefecileri ,şerefsizleri kahpeleri anlatırım . Hayat böyle burası cennet değil. Kısacık bir kitapta tarifsiz bir şey bu, insanı mutsuz etmek için değil kesinlikle anlatmak için yazılmış içini dökmek için ruhunu ortaya koyuyor kesinlikle şahane bir kitap şiddetle tavsiye ederim