Yayımlandığı günden itibaren büyük bir başarı elde eden Sarı Yüz, The New York Times tarafından "21. yüzyılın en önemli kitaplarından biri" olarak nitelendirilmiş. Ayrıca Goodreads tarafından yılın en iyi romanı seçilmiş ve uzun süre çok satanlar listesinde kalmış bir eser.
Romanın merkezinde, beyaz bir yazar olan June Hayward yer alıyor. Asyalı-Amerikalı yazar arkadaşı Athena Liu’nun ani ölümü sonrası, onun tamamlanmamış roman taslaklarını çalıp kendi eseriymiş gibi yayımlatıyor. Ancak bir süre sonra bu eserin çalıntı olduğuna dair haberler sosyal medyaya sızıyor ve doğru - yanlış demeden linçleme kampanyası başlatılıyor.
Kitap yazmak gibi bir isteğim hiç olmadı — ama olsaydı, Sarı Yüz’ü okuduktan sonra sanırım o isteğimden vazgeçerdim. Daha önce edebiyat dünyasının karanlık yüzünü, sosyal medyanın baskılarını, linç kültürünü ve yazarların karşılaştığı gerçekleri bu kadar açıkça gözler önüne seren bir roman okumamıştım.
Düşünsenize, bir kitap yazıyorsunuz ve elinizde telefon, durmadan hakkında yapılan yorumları okuyorsunuz. Bence bu, korkunç bir şey. Her olumsuz yorumda ben kalp krizi geçirirdim. Tabii hepsinde de kurtulamazdım. Bir kitap yazdı ve öldü:) Tövbe, tövbe, tövbe...Gerçekten çok yürekli olmak, hatta amiyane tabirle kaşarlanmış olmak lazım galiba.
Karakterle birlikte ben de paranoyaya kapıldım; son derece gerildim. Etkileyici, düşündürücü, sinir bozucu bir roman. Soluksuz okudum.