Bahçenin gölgeli tarhlarında bir kedi oynuyor. Ağaçlar kuş dolu... Sanki sesleri güneşin yakıcı aydınlıklarını ürpertiyor. İçimde bir faaliyet arzusu kaynaşıyor. Kitap okuyamıyorum. Okumak abus, güneşsiz kış günlerinin mecburî eğlencesidir.
Eskiden hiç param yokken daha mutluyduk. En azından akşamları eve gelince ailemle birlikte kitap okuyabiliyordum. Şimdi ise daha çok okumak için para kazanıyorum ama hiç okuyamıyorum.
Havalar alabildiğince soğudu. Artık kollarımı yorganın dışında tutamadığım için kitap da okuyamıyorum. Kendimi bildim bileli şöyle sıcacık odalarda yaşayamadım.