Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İlim ile Bilim arasındaki fark nedir? Atatürk'ün İlminin Manası Nedir?
Mustafa Kemal Atatürk'ün sahip olduğu ilmin ne anlama geldiğini Atatürk'ü dine yamama çabalarını boşa çıkarmak için açıklamak zorundayım. Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bilmek, öğretmek, öğrenmek aşamasını geçtik. Şimdi o sözlerin manasını öğrenerek yarım kalan devrimi tamamlama aşamasına geçiyoruz. İlim sahibi olmak
Kitap Devleti'nin Anayasası...
1- Ülke, kitap okuyan ve okumayan olarak keskin bir şekilde ayrılır. (Evet, yegane ayrımcılık bu olacak; kitap okumayı tercih etmeyen vatandaşlar sınır dışı edilmeyecek tabii ama oy verme hakkı elinden alınacak.) 2- Okulda sadece kitap okuma alışkanlığı kazandırılacak. Hçbir şey öğretilmeyecek kitap okumaktan başka. Eğitim on yıl olacak ve bu on
Sayfa 42 - İz Bırakan Kalemler (İBK) Yayınevi, 1. Baskı, Ekim 2023Kitabı okudu
Reklam
"Çok okuyan insan var, onlara kulak vermek lazım. İnanın okuyan insanlarla oturup sohbet ettiğiniz zaman insanın içi açılıyor. Ehli irfan bir arada oturduğu zaman bir söz, bir cümle sizin ufkunuzu açıyor. Sonra siz oradan başka bir yere gidiyorsunuz. O bir kitaptan bahsediyor, siz gidiyorsunuz o kitabı alıyorsunuz, okuyorsunuz. O kitap başka kitaplardan bahsediyor, oradan başka yere gidiyorsunuz. Yani insanın gönlünün kapılarını açık tutması lazım..."
ne derlerse desinler bana fark etmez bu benim, bir insan, seni arzuyla arıyorum bir inzivayı ve kucağını istiyorum bir inzivayı ve kadehin dudaklarını istiyorum seni başka gözlerden uzak tuttuğum bir an sana bir şarap kadehi vereyim güllerden yapılmış bir yatak istiyorum ki seni orada bir gece mest edeyim ah, ey dudaklarımı öpücüklerinin kıvılcımıyla yakan adam sonu olmayan bir kitap bu ve sen ondan kısacık bir sayfa okuyan adam
Tutsak/Saklı İzKitabı okudu
Heyecanlı bir kitap okuyan herkes, dikkate değer şeylerle karşılaşır. Okumak onu dümen suyuna çeker, okur alışıldık dünyasını terk eder ve en az aşina olduğu dün­ya kadar gerçeklik iddiasında bulunan başka bir dünyada yaşamaya başlar. Onu çevreleyen gerçeklik tümüyle elden çıkarılmış gibidir; okur, ancak bir tutku ilişkisinin müm­kün kılabileceği bir şekilde, hayali bir hayata kaptırır kendi­ni. Okumaya dalmak, aşık olmaya benzer: Ansızın, şiddetle, dosdoğru. Düşünceler bağlanmıştır, duygular söz alır.
Sayfa 51 - İletişim Yayınları / 1.Baskı 2020, İstanbulKitabı okudu
Dil
“Çocuğunuzun zeki olmasını istiyorsanız ona öykü okuyun. Daha zeki olmasını istiyorsanız daha fazla öykü okuyun.” Albert Einstein Bilgi edinmemizi ve fikirleri aktarmamızı sağlayan bu çok yönlülük dili, zeka gelişimi için en önemli becerilerden biri haline getiriyor. Öyle ki kelime dağarcığının zenginliği, IQ’yu en çok etkileyen değişken. -
Sayfa 233Kitabı okudu
Reklam
Okuma eyleminin insan muhayyelesini, düşünme ve kendi başına karar verme yetilerini geliştirdiği bilinen bir gerçektir. Öte yandan, hayal gücü kıt, düşünme ve karar verme yeteneği zayıf kişilerden oluşmuş bir toplumun ilerleyemeyeceği, bir koyun sürüsü kadar kolay yönetileceği de bir başka gerçektir. Düşünce özgürlüğünü bir kavram olarak bile ortadan kaldırmanın en iyi yolu, düşünmeyi bilmeyen kuşaklar yetiştirmektir. İşte bu yönden, bir süredir, bu ülkede okuyan, bağımsız düşünebilen insanların sayısını azaltmaya, gittikçe yok etmeye yönelik bir kültür politikası güdülmektedir. Toplumu, yalnızca boğazını düşünen bir koyun sürüsüne dönüştürme amacıyla izlenen bu politikanın yöntemlerinden biri de, kitap düşmanlığı ve okuma korkusu yaratmak; yazarı, sanatçıyı, okuru yıldırmaktır.
Sayfa 150Kitabı okudu
Bu güzel cümleleri bölmeye kıyamadım...
Bizim mahallede mektep ve anamdan başka az çok okuyan, yazan yoktu ama, büyük küçük mahalle halkının mektebe, okuma bilene, kitaba karşı içten gelen, yerleşmiş saygısı vardı. Bizim mahalle halkı için, mektep, kitap ve okuyan insan, büyük ve mutlu varlıklardı. Meselâ bizim mahalle sokakların- da yerlerde hiç bir yazılı kâğıt parçası görülmezdi. Nereden gelmişse gelmiş, ister bir rüzgâr uçurmuş olsun, sokağa düşen her yazılı kâğıt parçasını gören büyük küçük herkes, onu hemen yerden kaldırırdı. Bir saçak arasına, bir duvar kovuğuna sokuştururdu. Ayak altından kurtarırdı. Çünkü üzerinde harfler, yazılar taşıyan bir kâğıt parçası kutsal bir şeydi. Çünkü Kur'an kâğıtlara yazılırdı. Hatta o rüzgârların uçurduğu kâğıt parçası bir Kur'an yaprağı da olabilirdi.
Sayfa 33 - Remzi KitabeviKitabı yarım bıraktı
_İnsan, Meleklerin Cevherindendir. _Nurlu bir cevher, melek gibi marifet-i ilahi ile süslü olunca, elbette meleklerin arkadaşı olur. _İnsanlar görünüşte insana benzeseler de hakikatte halleri başkadır. Kıyamet gününde manalar görünecektir. _İnsanın içindeki ahlakın tamamı 4 kısımdır. Hayvan, canavar, şeytan ve melek ahlakları. _Allah’tan başka
_Genç Kız Beyni = DRAM, DRAM, DRAM! _Genç kızın beyninde ve hayatında olan budur. Ergenlik dönemleri çalkantılı zamanlardır. Ergenlik sırasında genç kızın tüm varoluş nedeni, cinsel açıdan arzulanır olmak haline gelir. Kendisini, başka genc kızlarla ve medyadaki cekici kadınların görüntüleriyle kıyaslamaya başlar. Beynin bu durumu, kadın
Reklam
_Bazı insanlar kendi güneş sistemlerinde yaşarlar. Onları orada ziyaret etmek gerekir. _En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir nefesle yaşamayı. En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı. En derin yaralarla başlar en derin gülücükler. _Sevdiğiniz insanları düşünüyorsunuz, ama daha derine inin, sonunda sevdiğinizin onlar
Hocam "kuddise sirruh" buyuruyorlar ki,
"Kitâb bir evdir. Kapağı kapıdır. Kapağını açtığınız zaman kapıdan içeri girersiniz. Peki, bir insan bir eve niye girer? Lambaları saymak için mi, koltukları incelemek için mi? Hayır. İçindeki zâtı ziyaret etmek, bir şeyler anlatmak veya anlatılanları dinlemek için girer, başka niye girer? Ama içindeki adam, adam değilse, mutlaka ondan zarar görür. İşte efendim kitâbın kendisi ve içindeki bilgiler süper olabilir, fakat kitâbın yazarının niyeti Allah rızâsı değilse, okuyan mutlaka zarar görür.
Sayfa 399 - İhlâs VakfıKitabı okudu
_Sümerler, Türk'tür. _Tarih 5500 yıl önce Sümer’de başlar. _Sümerce kesinlikle Türkçedir. Prof. Atakişi Kasım _MÖ 2400 yıllarına ait çivi yazılı belgelerde Türk adları bulundu. _Sümerce, Türk, Fin ve Macar dillerine akrabadır. Asurolog Jule Oppert _Atatürk demiş ki: Bırakın şu Asurları! Asurlar Arap cinsinden. Bu Sümeroloji olacak demiş.
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine. _Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri. _Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar. _Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
Osmanlı şehzadelerinin neden delirmekten başka bir şey yapamayacaklarına ilişkin açıklamaları yazardı sabırla. Çünkü bütün hayatı boyunca bir imparatorluğun tahtına oturmayı bekleyerek yaşayan herhangi biri delirmeye mahkûmdu zaten; çünkü aynı düşlerle bekleyen ağabeylerinin delirdiğini gören herhangi biri, zaten delirmek-delirmemek açmazına
Sayfa 380Kitabı okudu
164 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.