Günaydın kitap sevdalıları! Sabah kahvenizi dökmeden önce en az üç aforizma okudunuz mu? :)
68 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Altıncı Koğuş Üzerine Düşüncelerim Kitap, küçük bir kasabada görev yapan Andrey Yefimıç adlı bir doktorun, sosyal uzam içerisindeki kısır döngüler eşliğinde yaşadığı olayları anlatıyor. Yefimıç, felsefeye ilgi duyan, ancak silik bir karakter. Görev yaptığı hastanede ve yaşadığı kasabada bariz bir adaletsizlik söz konusu. Aslında bu düzene müdahale edebilirdi; ancak kendini “sıradan bir doktor” olarak görüp sessiz kalmayı tercih etti. Hastanede İvan Dmitriç adında bir hasta var. Toplumsal yapıyı sert bir şekilde eleştiriyor. Doktorun yüzeysel felsefi yaklaşımlarını küçümsüyor ve onun sessizliğine karşı oldukça eleştirel bir tavır sergiliyor. Yine de doktor için bu diyaloglar rahatlatıcı bir etki yaratıyor, çünkü belki de ilk kez biriyle gerçekten konuşabildiğini hissediyor. Ancak doktor, ahlaksızlıklara ses çıkarmadığı için, bir süre sonra kendi ifadesiyle “kaçınılmaz sosyal kötülük” onu da buluyor. Ve kendisini bir zamanlar dışarıdan baktığı o yerde, yani Altıncı Koğuş'ta, bir hasta olarak buluyor. Evet, toplumda koltuk sevdalıları, kurnazlar, çıkarcılar var. Ama en büyük kötülük belki de bile bile susanlardan geliyor. Toplumsal adaletsizlik karşısında sesimizi çıkarmazsak, er ya da geç o kötülük gelip bizi de bulur. Kendi adıma söylemeliyim ki, ilk kez bir kitap karakterine bu kadar öfkelenerek bir kitabı bitirdim. Yefimıç'ın sessizliği beni derinden sarstı. Çünkü bu hikâyede sadece bir doktorun çöküşünü değil, suskun kalmış bir toplumun çöküşünü de okudum.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202279bin okunma
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Hikayelerinde o zamanki toplumumuzun resmi var. Okunmasi gereken bir kitap. Cidden ne kadar garip bir ülkede yaşıyoruz neymiş Memduh Şevket Bey hem CHP'li olup hem de nasıl bu güzel"nahif" hikayeleri yazarmiş diye inceleme yapabiliyor hatirlatayim, CHP Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından 9 Eylül 2023'te kurulmuş bir partidir.Sizin ne sıkıntınız olduğunu biliyorum. Ama en azindan bu sığ halinizi buraya yansitmayin diyeceğim ama bu son 23 yılda en çok artan cahil cesareti oldu. Bu ülkenin insanları farkli fikirlere ya da farklı partilerde olsalarda; BU ÜLKENIN EVLATLARI OLDUĞU IÇIN MEMLEKET HIKAYELERI YAZABILIRLER!! Buna da kimse karisamaz. Bu ülkenin insani olupta USA hikayeleri mi yazsaydı. Tabi bu kafaya göre en milliyetçi,en dindar ,en memleket sevdalilari kendileri olduklarını düşündükleri için beyni almamış olabilir.
Seni Kahve Paklar
Seni Kahve PaklarMemduh Şevket Esendal · Yapı Kredi Yayınları · 202359 okunma
Sinan ‘ın Defterinden . Savaş Sonu Kuşağıydık…
Sokaklarda yaşıyorduk, kitaplarla da. Nerde şimdi o kitap kurtları? Kitap hırsızları , Kitap tiryakileri ? Kitap sevdalıları , kitap dostları , kitap hastaları ? Bildiriydik , afiştik ,posterdik , sergiydik , forumduk ,boykottuk, işgaldik , mitingdik, yürüyüştük, kavgaydık , slogandık , şiirdik. Meraklıydık .Yoksulduk . Sevdalıydık. Savaş sonu kuşağıydık.
312 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hayat, Kader ve Sonver... Galata' da insanların yaşam halılarını dokuyan 3 kız kardeş... Hepsinin görevleri birbirinden farklıdır. Elif ve Ozan... Yıllar önce lisedeyken birbirlerine aşık olan çift, bir zaman sonra ayrılmışlardır. Ancak talihsiz bir olay onları tekrar bir araya getirir. Küpeli ve Feride... 1800'lü yıllarda Galata civarında oturan, birbirini çok seven ama kaderlerinde kavuşmak olmayan iki genç. İffet ve Servet... Tamamen farklı zamanlarda halı dokumayı öğrenmek için 3 kız kardeşin yanına eğitime giden ancak çok daha farklı şeyler öğrenip, hayatları boyunca unutamayacakları bir ders alan iki genç kız... Peki, bu kahramanları ortak noktada birleştiren nedir? Zaman ve kişiler tamamen farklı olsa da değişmeyen tek şey Galata' daki halı dokuyan 3 kız kardeş. Tabii ki dokudukları tek şey halılar değildir. Son sayfasına kadar oldukça akıcı olan bu kitabın konusu da çok farklıydı. Özellikle bizim gibi İstanbul sevdalıları için yazar Yonca Eldener in Galata'yı ve çevresini bu kadar güzel ve ayrıntılı anlatması paha biçilemez. Hem 1800'lü yılları hem bu zamanı görüyor ve yaşıyormuş gibi harika betimlemeleriyle renklendiren yazarımızın kurgusu da çok güzel oturmuş. Daha önce kalemiyle nasıl tanışmadım diye hayıflandım bu kitap sayesinde. Hem tarih hem aşk biraz da gizem ve macera... Tabii ki toplumsal sorunlara da değinmesi çok güzel. Ee daha ne olsun? Muhakkak okuyun diyoruz.
Kaderin Üç Dokumacısı
Kaderin Üç DokumacısıYonca Eldener · Remzi Kitabevi · 202529 okunma
Az önce bir kitap güzellemesine denk geldim ve artık sabrım taştı. Bir kitaba dokunmadan, koklamadan, sıvazlamadan vs. vs. diye uzatmış ve demiş ki bunları yapmıyorsanız (e-kitap ve pdf okuyorsanız) kitapsever değilsiniz. Öncelikle biz e-kitap sevdalıları kitapseveriz ama siz kitap fetişisti gibi duruyorsunuz. Ayrıca kitaplar bir kez okunsun sonra da evinizde dekor olsun diye yoklar, paylaşın da herkes okusun diye varlar. Kütüphanecilik haricinde kitap stokçuluğunu ve bencilliğini asla desteklemiyorum. İşin maddi boyutuna hiç değinmiyorum. Yabancı kaynaklar dışında aylık okuduğum kitapların liste fiyatları genelde 10 bin tl'yi geçiyor. Baskısının 350 tl, e-kitap'ın 25 tl olduğu bir ortamda kimse kusura bakmasın sayfa başına 1 tl ödeyemem. Yabancı kaynak kısmına hiç girmiyorum, çoğunun çevirisi bile yok ve getirtmek istesem minimum bin tl tutuyor. Ayrıca baskısı kalmamış kitapları da e-kitap olarak okuyabiliyoruz. Öyle ki bin adet basılmış bir kitap bu yolla milyonlarca kişi tarafından okunabiliyor. Hepsine ek olarak 200 gramlık bir cihazda 5 bin kitap taşıyabilirken neden hamallık yapayım? Son 10 senede e-kitap okuyucuların çok geliştiğini ve e-kitap sitelerinin de hızla çoğaldığını değerlendirirsek bu kitap fetişisti zihniyetin yıllar içinde yok olup gideceğini görmek güç değil. (Sözüm gerçek kitapseverlere değil, e-kitap düşmanı kitap fetişistlerinedir.)
Reklam
174 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.