ANA GİBİ YAR;
Analık!...sadece çocuk doğurup yetiştirmek değildir.Yetiştirdiğin, emek verdiğin her fidanın anasısın aslında...
Biliyordum önemini,değerini bu şekilde yetişen bir birey ben;bu kitapla daha da anlamı fazlalaştı gözümde değeri büyüdü. ANALIK!...NE KADAR KUTSAL BIR KELİME...
Kimisi çocuk doğurur olabilirse anne olur,Hakkını vererek yetişen fidanlar kocaman bir çınar olur o çınarlar toplumda kendini gösterir tıpkı sokakta gördüğümüz ziyaret ettiğimiz asırlık çınarlar gibi...
Gece gündüz halkın için tarlarını eker,biçer bakarsın tohumlar fidan, fidanlar ekin bitki meyve olur.Yetiştirdiğin insanlara kan olur, can olur,kemik olur.Bu tarla da TOPRAK ANADIR!...konuşma özelliğin olsa keşke...
Ne savaşlar,ne acılar ne mutluluklar ne kıtlıklar görmüştür,kimleri yitirmiş kimleri dünyaya dahil etmiştir.
Var mıdır? toprak gibisi yağmurdan sonra ki o kokun gibi varmıdır? Çıplak ayakla yürüdüğünde verdiğin mutluluğu ne verebilir,senin verdiğin bitkileri sebzeleri meyveleri kim verebilir???
YOKTUR TOPRAĞIN BENZERİ!...
Yazar,sözüm sanadır. İlk kez tanıştım seninle iyi de yapmışım.Dilinle kaleminle unutulmuş, görmezden gelinen önemsenmeyen ne varsa;vücut buldu değer buldu.Çok ama çok keyifliydi seni okumak seni yaşamak.
İyi ki de böyle oldu.
KİTAP ŞUURU İNSANLIK ŞUURUDUR.
#kitapsuuru hashtag
Toprak Ana | Değerlendirme
Yutkunamayacağınız bir eser...
Evet sahiden de boğazınız düğümlenecek okurken. Bittiğinde ya göz yaşınız süzülür ya da deli bir rüzgar essin istersiniz bağrınız yanmasın diye... Savaşın insanlara getirdiği yıkımın kapıyı tıklatmadan, kapıyı kırarak nasıl hayatlara girdiğini tekrar gösterdi Aytmatov. Mutlu hayatlar, hafifçe hissedilen iç sıkıntısı, korku, savaş, kayıplar, kayıplardan sonra insanlar, birbirlerine destek olan halk ve toprak! Tolgonay çevresindekilere anne ve babadan çok toprak olmayı öğrendi. toprağın öğrettiklerinin dışına hiç çıkmamalıydık, biz insanoğlu, insan kalmalıydık.
Elveda dağlarım, elveda Ala-tav!
1943-44lü yıllarda, Kırgızistan'ın bir köyünde geçiyor hikaye. Ana kahramanımız Tolgonay Ana, gözünden sakındığı oğullarını babalarıyla birlikte savaşa gönderiyor. Arkasından tarlaların idaresine bakmak zorunda kalıyor ve mücadelelerini anlatıyor. Anlattığı kişi de vaktiyle verimli buğdaylar vermiş, şimdiyse sürülmeyi bekleyen, Tolgonay Ananın dert ortağı Toprak Ana. Ah Aliman, ah Tolgonay...Nasıl unuturum sizi? Kadın olmak nasıl da zor bu dünyada? Hele de üç oğlunu ve kocanı savaşta kaybettiysen...Okuduğum en güzel, en etkileyici kitaplar arasında artık Toprak Ana. Tolgonay Ana sineye birçok şeyi çekmiş güçlü bir kadın figüründe, geliniyle birlikte dul kaldı ama yüzü hiç düşmedi, tarla sürdü, at bindi, hırsız kovaladı... Fazla söze hacet yok. Mutlaka okunmalı. Kırgız deyişiyle; Tinin şad olsun Çıngız Aytmatoo!
Kitap Şuuru insanlık şuurudur! #kitapsuuru
Hasip Hoca Türk Tarihini derinden etkileyen ve ileride yaşatacak oldukları ile dünyanın 100 yıllık tarihinde derin izler bırakan Rus Devrimini ele alarak girilmemiş sahalarda ilerlemeyi tercih etmiştir. Konular ve olaylar en ince ayrıntılarına kadar anlatılmıştır. Eser tarih ile ilgilenen herkes için başucu kitap olmalıdır.
Kitap şuuru insanlık şuurudur.
Kitapta anlatılan olaylar ve verilmiş olan tarihler hep bir belgeye dayandırılmıştır. Buda kitapta verilen bilgilerin güvenilirliğini artırmaktadır. Aynı zamanda yazar Rus emperyalistlerinin kullandığı tabirlerin yerine tamamen Türkçe kavramları kullanarak en onemli silahımız olan dilimize sahip çıkmaktadır.kitap şuuru insanlık şuurudur.
Korbaşı: Türkistan Milli İstiklal Hareketi LiderlerindenEmin Yarımoğlu · Bozkurt Yayınları · 20199 okunma
Sayın Oğuzhan Saygılı hocam eserinde farklı türlerde yazılmış olan eserleri inceleyerek kitapları okumak isteyenlere kaliteli bir yorum sunuyor. Aynı zamanda kitaplardaki önemli çıkarımlar okuyucuya hap şeklinde verilerek her insanın işine yarayacak bilgiler istifadeye sunulmuştur. Tarihten kültüre edebiyata farklı konularda yazılmış olan 41 eser incelenmiştir. Oğuzhan hocam çapraz okumalar yaparak kaliteli bilgiyi sunmaktadır. Kitap şuuru insanlık şuurudur.
Oğuzhan hocam Kitaplarla Söyleşi 1 eserinin bir bakıma devami niteliğinde yazdığı eserinin son kısmında Osmanlı Devleti'nin yaşadiği sıkıntıları yabancı birisinin gözünden incelemektedir. Kitapın son kısminda verdiği röportajda kendisi kitap okumanın okutturmanın sevdirmenin aslında bir sevgi işi olduğunu bunun bir dava olduğunu bir çok kişiden almış olduğu geri dönuşleri paylaşarak biz insanlarıda kitap okuma ve okutma davasına çağırmaktadır. Kendisi bugüne kadar okuduklarından bir şeyler yazan yazarların aksine okuduklarıyla alakalı yazmayı tercih etmiştir. Kitap şuuru insanlık şuurudur.
