Şimdi tam da burada, güzel ülkemden ve bütün dünyadan bana ulaşarak, kitap tavsiyesi isteyenlere ve film önerisi bekleyenlere şöyle demek geçiyor içimden;
"İsyan et ey arkadaşım, zaman söz söylevecek: kiton okuyacak zaman değil.
Bekleme: git bir kutlu eyleme katıl. Bir çocuğa adam olmayı öğret, örnek yaşamınla.
Kur'an-ı yaşamayı öğret
Kitap tavsiyesi isteyenlere...
Benim okuduğum kitapların bir kısmı, bir kısım insan için ayartıcı bile olabilir. O bakımdan herkes kendi seçimini kendi üstlenmelidir.
kitap tavsiyesi isteyenlere gelsin
"Ne okumamı tavsiye edersiniz?" Bu tatsız soru da karşıma çıkıyor. Tatsız diyorum, zira okumayı ciddiye alan kimse böyle bir soru sormaya gerek duymaz. Okumayı ciddiye almamış birinin bu türden bir soruyla kendini ve başkalarını meşgul etmesi hem bezginlik verici, hem de abestir. Ona doktorların hayatından ümit kestikleri hastaya uyguladıkları dieti vermek gerek. Okumayı ciddiye alan kişiler neden "Ne okumamı tavsiye edersiniz" sorusunu sormazlar? Çünkü kitaplar insanı kitaplara götürür. Kitapların kendileri zenginliklerini ve yetersizliklerini ele verirler. Okumanın rehberi okumaktır.
