Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

1844 El Yazmaları

Karl Marx

1844 El Yazmaları Sözleri ve Alıntıları

1844 El Yazmaları sözleri ve alıntılarını, 1844 El Yazmaları kitap alıntılarını, 1844 El Yazmaları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1844 El Yazmaları
Insanı insan olarak, dünyayla ilişkilerini de insani ilişkiler olarak kabul ederseniz, sevgiyi yalnız sevgiyle, güveni yalnız güvenle, vb. değiştirebilirsiniz. Sanatın tadına varmak istiyorsanız, sanat kültürü almış biri olmalısınız; başkalarını etkilemek istiyorsanız, başkalannı gerçekten canlandıran ve yüreklendiren biri olmalısınız. Insanla -ve doğayla ilişkilerinizin her biri, gerçek bireysel hayatınızın belirli bir şekilde kendini göstermesi olmalı, istemimizin nesnesine uymalı­dır. Karşılığında sevgi uyandumadan seviyorsanız, yani sevgi olarak sevginiz karşılığında sevgi yaratmıyorsa, seven bir kişi olarak dışavurumunuzla kendinizi sevilen bir kişi yapamıyorsanız, sevginiz güçsüzdür, bir talihsizliktir.
Sayfa 152 - Sol Yayınları
Eğer sevgi üretmiyorsa yüreğiniz, başarılı bir üretici değilsiniz.
Reklam
Herkes başkasının üzerinde dışsal bir egemenlik kurup kendi bencil gereksemelerini doyurmaya bakar.
Sayfa 125Kitabı okudu
Ne kadar az yer, içer, kitap okursan; tiyatroya, dansa, meyhaneye ne kadar az gidersen; ne kadar az düşünür, sever, kuram yaratır, şarkı söyler, resim ve eskrim yaparsan, o kadar fazla sermaye biriktirirsin. Hazinen öyle büyür ki ne böcekler ne de toprak onu yok edemez. Ne kadar az kendin olursan, o kadar çoğa sahip olursun; kendi hayatını daha az yaşadıkça, yabancılaşmış hayatını uzaklaşmış varlığını o kadar çok yaşarsın.
Eğer sevgi üretmiyorsa yüreğiniz, başarılı bir üretici değilsiniz..
İşçi bir makina düzeyine indirgendiği için, makinayla bile bir rakip gibi karşılaşabilir.
Sayfa 22 - Birikim Yayınları
Reklam
İnsanın en şahsi ihtiyacının bir başka insan olması onun en bireysel halinde bile toplumsal bir varlık olduğunu gösterir.
İlgisizlik, ölümsüzlüğün anahtar deliğidir
Ne kadar az yer, içer, kitap okursan; tiyatroya, dansa, meyhaneye ne kadar az gidersen; ne kadar az düşünür, sever, kuram yaratır, şarkı söyler, resim ve eskrim yaparsan, o kadar fazla sermaye biriktirirsin. Hazinen öyle büyür ki ne böcekler ne de toprak onu yok edemez. Ne kadar az kendin olursan, o kadar çoğa sahip olursun; kendi hayatını daha az yaşadıkça, yabancılaşmış hayatını uzaklaşmış varlığını o kadar çok yaşarsın.
Smith'e göre, çoğunluğu acı çeken bir toplum mutlu olamaz. Oysa toplumun en zengin durumu bile çoğunluğun acı çekmesine yol açıyor. İktisadi sistem (ve genel olarak özel çıkar üzerine kurulu bir toplum) bu en zengin duruma götürdüğünde göre, çıkan sonuç, iktisadi sistemin amacının, toplumun 'mutsuzluğu' olduğudur.
Emek zenginler için gerçekten çok güzel şeyler yaratır - ama işçi için ürettiği yalnız yoksunluktur. Emek saraylar üretir - ama işçi için ürettiği izbelerdir. Güzellik üretir - ama işçi için, çirkinlik. Zeka üretir - ama işçi için ürettiği aptallık, budalalıktır.
Reklam
"Politik iktisat emeği soyut bir şey olarak düşünür; 'emek bir metadır'. Fiyat yükselirse, metanın isteklisi çok demektir; fiyat düşükse, meta çok olmalıdır, 'emeğin bir meta olarak fiyatı gittikçe düşmelidir'. Bunu kaçınılmaz yapan şeylerden biri kapitalistle işçi arasındaki öbürü de işçiyle işçi arasındaki rekabettir...
Sayfa 31 - Birikim Yayınları
İnsan kendi zenginliğini Tanrıda dışlaştırmış, ve Tanrıyı ne kadar zenginleştirmişse, kendisi o kadar yoksullaşmıştır.
Herkes bir başkasında yeni bir gerekseme yaratıp onu yeni bir bağımlılığa sokmayı, yeni fedakarlıklara sürüklemeyi ve yeni bir doyum yoluna alıştırıp iktisadi yok olmaya itmeyi kurar. Herkes başkasının üzerinde dışsal bir egemenlik kurup kendi bencil gereksemelerini doyurmaya bakar.
Sayfa 125 - Birikim Yayınları
Emeğin Göçü
İnancımıza göre, büyük sanayi kentleri eğer her an komşu kırlardan sağlıklı, kanlı canlı insan ordularını sürekli olarak cekmeselerdi, az zamanda kendi emekçi nüfuslarını yitirirlerdi.
Sayfa 113
Shakespeare ve Para...
Shakespeare paranın iki özelliğini öncelikle vurguluyor: (1) Bütün insanı ve doğal nitelikleri karşıtına çevirebilen göze görünür Tanrı, nesnelerin evrensel dönüştürücüsü ve değiştiricisidir; "olmayacakları birbirine yakıştırır." (2) Evrensel orospu, insanların ve ulusların pezevengidir.
Sayfa 150 - Birikim Yayınları
722 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.