1844 El Yazmaları

Karl Marx

1844 El Yazmaları Sözleri ve Alıntıları

1844 El Yazmaları sözleri ve alıntılarını, 1844 El Yazmaları kitap alıntılarını, 1844 El Yazmaları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir başkasının lütfuyla yaşayan kişi, bağımlı bir varlık olarak görür kendini.
Sayfa 121 - Birikim Yayınları
Bir kere, çalışma işçinin dışındadır, yani onun özsel varlı­ğına ait değildir. Onun için çalışırken kendini olumlamaz, yoksar (inkar eder), mutlu değil mutsuzdur, fiziksel ve zih­ni enerjisini serbestçe geliştirmez, bedenini harcar ve zihni­ni yok eder. Onun için işçi ancak çalışma dışında kendine gelir ve çalışırken kendisinin dışındadır. Çalışmadığı zaman kendindedir, çalışırken kendinde değildir. Onun için çalış­ması gönüllü değil, zorlamadır; zorla çalıştınlır. Dolayısıyla bir gereksemenin dayurulması değildir; sadece, çalışmanın dışındaki bazı gerekserneleri doyurmak için bir araçtır. Ya­bancı özelliğini gösteren bir olgu da fiziksel ya da başka tür­lü zorlamalar ortadan kalkar kalkmaz, vebadan kaçarcası­na kaçılır işten. Dışsal emek, insanı kendine yabancılaştıran emek, kendini kurban etme, alçatmadır. Son olarak, çalış­manın işçi için dışsal özelliğini gösteren bir başka olgu, işin işçiye değil başka birine ait olması, işçinin çalışırken ken­dine değil başkasına ait olmasıdır..
Reklam
Emeğin Göçü
İnancımıza göre, büyük sanayi kentleri eğer her an komşu kırlardan sağlıklı, kanlı canlı insan ordularını sürekli olarak cekmeselerdi, az zamanda kendi emekçi nüfuslarını yitirirlerdi.
Sayfa 113
Emek zenginler için gerçekten çok güzel şeyler yaratır - ama işçi için ürettiği yalnız yoksunluktur. Emek saraylar üretir - ama işçi için ürettiği izbelerdir. Güzellik üretir - ama işçi için, çirkinlik. Zeka üretir - ama işçi için ürettiği aptallık, budalalıktır.
kavga çıkacak :)
...Toprak sahibi mülkünün doğuş yüceliğini, feodal anıları, eski anılara dayanan düşünceleri, anının şiirini, çoşkulu doğasını, siyasal önemini vb. vurgular ve iktisat dilinde bu şöyle anlatılır: Sadece tarım üretkendir. Aynı zamanda o, düşmanını onursuz, ilkesiz, şiirsiz, cevhersiz, hiçbir şeysiz bir para düşkünü; her şeyi alıp satan, her şeyi yeren, aldatan, açgözlü ve çıkarcı bir düzenci; ne kafası, ne de yüreği olan, topluluğa yabancılaşmış ve onu alıp satan başkaldırıcı bir insan, bükülgen, kasılmak ve tefe almakta usta bir tefeci, bir aracı, bir köle, rekabetin ve dolayısıyla yoksullaşma ve suçun kökeninde bulunan katı bir insan, tüm toplumsal bağların çözülmesine yolaçan, bunu besleyen ve öven bir insan olarak betimler. Taşınır mülkiyette kendi köşesinde, sanayi ve hareketin tansıklarını gösterir... düşmanına, kendi öz doğası üzerine aydınlanmamış...,sağtörel sermaye ve özgür emek yerine kaba zoru ve toprak köleleğini geçirmek isteyen bir kafasız olarak acır. Onu doğruluk, dürüstlük, genel çıkar, süreklilik görünüşü altında, kendi harekete geçme olanaksızlığını, kendi açgözlü zevk düşkünlüğünü, beniçinciliği..., özel çıkarı, kötü niyeti gizleyen bir Don Kişot olarak betimler. Düzenci bir tekelci olduğunu söyler onun; düşmanının anılarını, şiirini, çoşkunluğunu, romantik şatolarda pişirilip kotarılan tarihsel ve alaylı... bir aşağılık, yırtıcılık, alçaklık, fuhuş, rezillik, anarşi, başkaldırma sayımı altında silikleştirir...
Karşılıklı bağlantıları içindeki nesnelerimiz, konuştuğumuz tek anlaşılır dildir. İnsanal bir dili anlamazdık ve o dil etkisiz kalırdı; bir yandan insanal bir dil, bir dua, bir yalvarma, öyleyse bir küçük düşme olarak görülür ve duyulur, öyleyse utançla, alçalma duygusu ile konuşulur ve öte yandan bir sakıntısızlık ve bir zirzopluk olarak alınır ve yadsınırdı. Biz hepimiz insansal varlığa öylesine yabancılaşmışız ki insanal varlığın dolaysız dili bize insan onuruna bir saldırı ve tersine maddi değerlerin yabancılaşmış dili ise, bize kendine güvenen ve kendini öyle gören doğrulanmış onur olarak görünür.
Reklam
584 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.