Damat Ferit İzmir'in işgalinden önce Amiral Webb'e başvurmuş, savaş ile tehcir suçlusu ittihatçıları kavuşturmak ve hüküm giydirtmekte zorlandığını söylemiş ve bunların Malta'ya gönderilmesini istemişti. Damat Ferit'in bu talebi üzerine ve "İzmir'in işgali yüzünden galeyana gelmiş olan halk, ittihatçı tutukluların serbest bırakılınalarmı isteyebilir" endişesiyle Yüksek Korniser Calthorpe Bâb-ı ı Ali'ye bile haber vermeden 28 Mayıs'ta bu 67 tutukludan 55'ini Malta'ya, 12'sini de Mondros'a gönderdi.
Mitinglerin son derece etkili olması üzerine hükümet 25 Mayıs'ta Beyazıt ve Beşiktaş'ta yapılacak olan mitingleri iptal etti. Bu esnada Ege'de işgal sürüyordu ve Yunanlar Manisa ve Aydın'a da girmişlerdi. Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa 28 Mayıs'ta vali ve müstakil mutasarrıflıklar ile kolordu komutanlıklarına gönderdiği bir genelgeyle, bu mitingleri ve ulusal gösterilerin daha canlı tutulmasını istedi. 30 Mayıs'ta Sultanahmet'te yapılan ikinci miting, bu dönern deki mitingleri sonuncusu oldu. Çünkü Calthorpe 3 Mayıs'ta Sadrazarndan istanbul ve çevresinde başka miting yapılmamasını istedi.
Halkın tepkisini yakından gözleyen İngiliz Yüksek Komiserliği, Ryan vasıtasıyla Sadrazama bir ihtilal çıkınazından endişe duyduklarını bildirdiler. O yüzden miting esnasında halkın üzerinden alçak uçuş yapan uçaklarla, sindirme hareketine başvurdular. Miting sonrasında Padişaha daha bağımsız, tarafsız ve ulusçu bir kabine kurulması talebiyle Halide Edip başkanlığında iki darülfünun öğrencisinden oluşan bir heyet gönderilmesine karar verildi. Vahdettin, rahatsız olduğu bahanesiyle heyeti kabul etmedi ve heyet yeni Başınabeyinci Yaver Paşa'yla görüştü. Kadıköy ve Üsküdar'daki mitinglerden sonra 23 Mayıs'ta Sultanahmet'teki ünlü miting yapıldı.
Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a geldiği gün İkinci Damat Ferit Kabinesi kurulmuştu (19 Mayıs 1919). Damat Ferit Paşa İzmir'in Yunanlar tarafından işgali üzerine, bu durumu protesto ederek 17 Mayıs 1919'da istifa etmişti. Vahdettin kabineyi kurma görevini tekrar Damat Ferit'e vermişti. İzmir'in işgali tüm ülkede geniş bir tepki yaratmıştı. Mustafa Kemal'in de teşvikiyle ardı ardına mitingler düzenleniyordu. Daha işgal günü Denizli, Aydın, Konya ve Burdur'da; 17 Mayıs'ta Eskişehir ve Kütahya'da; 18'inde Bursa, Tire, Havza ve Erzurum'da mitingler yapıldı. Aynı gün istanbul'da Darülfünun'da (üniversite) bir toplantı, Fatih'te de Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın bir mitingi vardı. 19 Mayıs günü Fatih'te halkın geniş ölçüde katıldığı bir miting daha yapıldı.
27 Mayıs'ta, Ankara'daki 20. Kolordu Komutanlığı'na ve Konya'da Yıldırım Birlikleri Müfettişliği'ne gönderdiği telgraflarda; Afyon'da bulunan 23. Tümen'in mevcudu, görevi ve Konya'da kurulduğu işitilen "Vatan Ordusu" hakkında bilgi ister. Belli ki bir hazırlık içindedir ve Anadolu'da henüz terhis edilmemiş güçlerimizin konumunu yakından izlemektedir. 28 Mayıs'ta gönderdiği bir genelgede ise İzmir'den sonra Manisa ve Aydın'a da Yunanların girişi üzerine gelecek tehlikenin daha açık görüldüğünü bildirir, yurt bütünlüğünün korunması için ulusal tepkilerin daha canlı olarak gösterilmesini ister. Üç gün süreyle, diğer işlerin ertelenerek büyük ve coşkun toplantıların yapılmasını, büyük devletlerin temsilcileriyle Hükümete etkili telgraflar çekilmesini ister.