1956 Macar İhtilali

François Fejtö

En Beğenilen 1956 Macar İhtilali Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen 1956 Macar İhtilali sözleri ve alıntılarını, en beğenilen 1956 Macar İhtilali kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Macar gençliğinin ihtilâli sona ermiştir. Gençliğin sesi bir kan ve ateş deryasında boğulmuştur. Bütün bunlara rağmen inkârı mümkün olmayan bir hakikat hâlâ yaşamaktadır. Rusların Budapeşte'ye hücum ettikleri gün isimsiz bir teleks memuru bu hakikatı yanmakta olan şehrin bilinmeyen bir yerinden bütün dünyaya şöyle haykırmıştır: "RUSLAR HARBİ KAZANDILAR, FAKAT DÂVAYI KAYBETTİLER!”
Komünizm varsa eşitlik vardır ama adalet yoktur.
Rakoşici rejime oranla Macarlar daha bir güven duygusu içine girdiler. Bu açıdan bakılınca ayaklanmanın boşuna olmadığı gö­rülür. Ama ihtilalin bastırılışı çok sert olmuştu. Tunaaşırı Ulusal Ko­mitesi üyeleri 1957 yılında mahkemeye verildiler. Attila Szi­gethy hapishanede intihar etti. Dudas, Mindszenty'yi serbest bırakan birliğin komutanı Teğmen Palinkas-Palaviccini gibi idam edildi. Profesör Istvan Bibó ömür boyu hapse mahkum edildi. Tibor Dery, Gyula Hay, Tibor Tardos adlı yazarlar 2 ile 4 yıl arasında hapis cezasına çarptırıldılar.
Reklam
1956 sonbaharı başında, bir yenilik için mücadele eden yazarlar, sanatçılar, halkçılar arasında hiçbiri bir kıyameti, sert bir karışıklığı, kurumların tamamını sorgulamayı, hatta gittikçe azalan Sovyet baskısındaki orduya muhalefet etmeyi aklından geçirmiyordu. Bir karabasandan uyanırcasına Stalin'in üç yıl önce öldüğünü ve haleflerinin ona göre daha iyi niyetli olduklarını unutan Macar gençliği despotizme karşı ayaklandı. Dünyadaki sempati gösterilerinin koruması altında olduklarını sanarak gerçekten bağımsız ve özgürlermiş gibi teşkilatlandılar. Çekingen hatta köklü reformlarla yetinmeyip ulusal egemenliklerini ilan ettiler.
Sayfa 10 - Bilgi Kültür Sanat, çev. F. Bülent KocamemiKitabı okudu
Christian Pineau;
"Kremlin'in emredici tavırla manevra yapması sayesinde, Sovyetler Birliği neredeyse her konuda kazanıyordu. Port Said başarısızlığının sorumluluğunu Amerikalıların üzerine atarak Atlantik Paktı'na kesin darbe indirmeyi başarmıştı. Ayrıca, övünülecek tarafı olmayan Budapeşte harekâtını dünya kamuoyu nezdinde ikinci sıraya atmıştı."
1989- 1990 yıllarında Macar Devleti, di­ğer bütün Orta Avrupa ve Doğu Avrupa ülkeleri gibi, kan akıtmadan egemenliğine kavuştu. Sovyet tavizleri sonucun­da, 1947'den beri ortalığı yıkıp geçen Soğuk Savaş fiilen sona erdi. Macaristan, diğer eski uyduların çoğu gibi, önce NA­TO'ya, sonra da Avrupa Birliği'ne girerek kazanılmış ege­menliğini kendi iradesiyle sınırladı.
Ayaklanmanın yarattığı ulusal birlik, verdiği ilhamla bera­ber bütün yanılsamalarıyla mağlubiyetten sonra da birkaç ay devam etti. Macarlar korkmayı reddediyorlar, Kadar ve tem­silcilerine nefretle muamele ediyorlardı. İşçi Kurulları her tür­lü kandırılmaya isyan halindeydiler ve hiçbir vaade inanma­maktaydılar. Bu Macar "Sovyetleri" hiç bugüne dek bu kadar güçlü antisovyet, hatta antikomünist olmamışlardı. Dolayı­sıyla, lşçilerin ve Köylülerin lhtilalci Hükümeti onlarla değil, onlara karşıydı ve kendini böyle ifade ediyor ve pekiştiriyor­du. Kadar da -başlangıçtaki niyetleri ne olursa olsun- ihtilal­ci örgütleri (9 Aralık'ta lşçi Kurulu başkanlarının tutuklanması, 17 Ocak'ta Yazarlar Birliği Kurulu'nun iptal
Reklam
112 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.