Hâlbuki büyük bezirgânların yaptıkları nedir?
İşte bugünkü Pahalılık’tır, vatandaşlarım.
Bir parti çıkarırlar: “Demokrat Parti” derler. Bu Demokrat Parti; “Halk idaresini, halk hürriyetini ortaya koyacağım”, der. Fakat en büyük vaat ettiği şey malum. Halka; “Sana ucuzluk getireceğiz”, der, vatandaşlarım.
Bir de bakarsınız, yedi sene sonra ne olmuştur?
İşler tepesi taklak gelmiştir.
O zamana kadar görülmemiş bir pahalılık başlamıştır. Ondan sonra da Sayın Menderes, geçen gün gazeteye verdiği beyanatla bakın ne diyor: “Göstersinler bir çare, çaresi yoktur, pahalılığın çaresi yoktur!”, diyor vatandaşlar…
Ben, size, herhangi bir hastalık karşısında kaldık mı, nasıl hareket ettiğimizi hatırlatacağım. Evvela hastalığın mikrobu nedir? Hastalığın sebebi nedir?
Onu buluruz, değil mi vatandaşlarım?
Sonra, o sebebe karşı ilaç bulur, ilaç ararız.
Bizim memleketimizdeki pahalılığın sebebi nedir acaba?
Eğer bugünkü iktidara bakarsak, memlekette her yer güllük gülistanlık. Pahalılık denilen şey de yoktur. Öyle mi, vatandaşlarım? Evet, Pahalılık bazı insanlar için yoktur. Günde 2 bin lira kazanan bir insan için, fasulye 1 lira da olsa, 4 lira da olsa, hiç fark etmez. O, belki de sadece pirzola yiyecektir... Onun için pahalılığın bir anlamı var mı? Ama günde 4 lira ücret alan bir işçi vatandaş için fasulyenin 1 liradan 4 liraya çıkması, çoluk çocuğunun o gün ekmeksiz kalması demektir.